Rize İdare Mahkemesi’nden Tartışmalı Bir Karar Daha…

Rize İdare Mahkemesinin, Camili (Macahel) Yöresi köylerinden Düzenli Köyü’nde yapımı planlanan Düzenli HES Projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ormanlık alanların kullanımına izin veren kararı hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdiği bildirildi.

Düzenli Köyü’nden Yrd. Doç. Dr. Hayrettin GÜLBİN ve kardeşlerine ait GÜL-KAR Enerji firması tarafından kurulması planlanan 5.05 megavat kurulu gücündeki Düzenli HES projesi için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan ormanlık alan tahsisi aleyhine, Tema Vakfı’yla yakınlığı bilinen ve yöre halkını temsil gücü bulunmayan Camili Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği ile aynı birliktelik içinde hareket eden 18 kişinin, Avukat Yakup Okumuşoğlu aracılığıyla yürütmeyi durdurma ve iptal talebiyle dava açtığı belirtildi. 

İlgili haberlere göre; Rize İdare Mahkemesi’nin Hacettepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Latif Sanin ve Prof. Dr. Şinasi Yıldırım ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Dr. Emre Alp tarafından hazırlanan bilirkişi raporu sonrasında verdiği durdurma kararında, konuyla doğrudan ilgili olmayan, genel nitelikteki Anayasanın 17. ve 56. maddeleri ile Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara değinildiği ifade ediliyor. Buna karşılık gerek bu kararda gerekse aynı Mahkemenin diğer kararlarında, doğrudan HES Projelerinin yasal temelini oluşturan 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanuna değinilmemesi dikkat çekiyor. 

Bilirkişi raporunda, Camili (Macahel) Vadisi’nin endemik bitkiler açısından çok zengin olduğu, ayrıca vadinin Uluslararası Çevre Koruma Örgütü (CI), Dünya Bankası (WB) ve Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından dünyanın biyolojik çeşitlilik açısından en zengin ve aynı zamanda tehlike altındaki en önemli karasal ekolojik bölgelerinden biri olarak tanımlandığı, HES projelerinin doğal yaşama geri dönüşümsüz zararlar vereceği ve vahşi hayatı göçe zorlayacağı şeklinde, somut olayı değerlendirmeden uzak, oldukça genel ve afaki tespitlere yer verildi. Yöredeki biyolojik çeşitliliğin tehdit altında olduğu biçimindeki gerçeklikle ilgisi olmayan iddianın, daha önce, uygulaması 2007’de sona eren ve yörede tepki çeken, Dünya Bankası destekli GEF-II Projesine de dayanak yapıldığı, aynı şekilde yöredeki yol çalışmalarının, birçok kez sözde vahşi hayatın etkileneceği ileri sürülerek, aynı zihniyet tarafından engellenmeye çalışıldığı biliniyor. 

Öte yandan raporda sadece Camili Vadisi’nde değil, bölgede yapılacak HES projelerinin Türkiye’yi uluslararası anlaşmalar açısından hukuki olarak zor duruma düşüreceği ve sıkıntıya sokabileceği, Camili gibi ender bulunan doğal yapının insan kullanımına açılmasının doğru olmadığı, ormanlık alanların HES projelerine tahsis edilmesinde herhangi bir zaruret bulunmadığı ileri sürüldü. Oysa hukukçu olmayan bilirkişilerin, HES Projelerinin hukuki açıdan Türkiye’yi uluslararası alanda zor duruma düşüreceği iddiası gerçeği yansıtmıyor. Aksine Avrupa Birliği başta olmak üzere UNESCO dahil birçok uluslararası kuruluş, elektriğin, HES’lerde olduğu gibi çevre dostu olması sebebiyle yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmesini destekliyor ve teşvik ediyor. Bundan başka rapordaki “Camili gibi ender bulunan doğal yapının insan kullanımına açılmasının doğru olmadığı” şeklindeki ifade, Camili’nin –bazıları bunu amaçlasa da- terk edilmiş bir alan olmadığı, söz konusu doğal yapının, yörede asırlardır yaşayan insanların geleneksel koruma-kullanma dengesi sayesinde ender nitelik taşıdığı gerçeği karşısında raporun en garip yönünü oluşturuyor. Ormanlık alanların HES projelerine tahsisinde zaruret olmadığı beyanı ise, 5346 sayılı Kanun karşısında hukuki bir değer taşımıyor. Zira söz konusu tahsisler, adı geçen Kanunun getirdiği açık bir zorunluluğa dayanıyor. Dolayısıyla rapordaki bu ifade ve bunu esas alan Mahkeme kararı, idari işlemi değil, işlemin dayandığı Kanunu hedef almış oluyor.

Davanın avukatı Yakup Okumuşoğlu’nun, yöredeki 8 HES projesinden 2’sine karşı açtıkları 4 davada da yürütmeyi durdurma kararı verildiğini belirterek, “Çevre ve Orman Bakanlığı, Camili Biyosfer Rezerv Alanı statüsünü tanımasına karşın, nasıl korunacağına dair yönetmeliği çıkarmıyor. Yönetmelik çıkmayınca da ülkenin prestiji olabilecek Macahel’in nasıl korunacağı belirsizleşiyor. Böyle olunca Macahel’de 8 adet HES için izin verilebiliyor. Diğer yandan örneğin korunan alanlar listesi içinde ÇED Yönetmeliğinde Dünya Biyosfer Rezerv alanlarından bahsediliyor. Ama sıra HES’e gelince 'yönetmeliği yok' diye, ÇED süreçlerinde ‘ÇED Olumlu’ veya ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararları verilebiliyor. Bu proje de ÇED’den muaf tutulmuş. Yani hem ÇED’den muaf, hem Biyosfer Rezerv Alanında, hem de 11 derenin suyunu toplayan ve bu sebeple de benzerlerinden ayrılan bir proje. Çevre ve Orman Bakanlığı, Dünya Biyosfer Rezerv Alanı’nı dahi HES’lere açmışsa, üstelik bir yandan ÇED’den muaf tutmuş, diğer yandan da bir başka HES Projesi için ÇED süreci yürütüyorsa geriye diyecek bir şey kalmadı. Bu, sözün bittiği yerdir” diye konuştu. Avukatın biyosfer rezerv statüsüne ilişkin beyanları, temsil ettiği zihniyeti açığa çıkarıyor. Biyosfer rezerv statüsü ve özellikle buna ilişkin taslak yönetim planı, yöredeki geleneksel yaşam aleyhine, buna karşılık yöreden rantsal kazanç sağlayanlar lehine kalıcı bir yapı öngörmesi ve yöre halkının bilgisi dışında tesis edilmiş olması sebebiyle yörede tepki çekiyor. Avukatın beyanında geçen yönetmeliğin ise bahsi geçen rant çevrelerinin en büyük arzusu olduğu biliniyor. Öte yandan HES’lere biyosfer rezerv alanında nasıl izin verildiğine dair iddia ise, yine 5346 sayılı Kanun karşısında hiçbir hukuki değer taşımıyor. Zira Kanunun 8. maddesi açıkça, milli park, tabiatı koruma alanı, ve hatta doğal sit alanı gibi biyosfer rezerv statüsüne göre daha katı bir koruma sistemini içeren yerlerde dahi çevre dostu olması itibariyle HES yapımına imkan veriyor.

Haber Kaynakları: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17377140.asp (Muhammet Kaçar / Rize (DHA)

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1113757 (Hızır İlyas Yıldırım)

http://www.ntvmsnbc.com/id/25196536

Bağlantılı Önceki Haber: Düzenli HES Projesi İmar Planına Yerindelik Denetimi!


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi