Macahel’deki HES Projeleri Endişe Uyandırıyor

Macahel’de birçok hidroelektrik santralinin (HES) yapılacak olması, çevresel sebepler başta olmak üzere değişik endişelere sebep oldu. Projelerin çevreye etkilerinin belirsizliği ve konuyla ilgili olarak kamuoyunun yeterli bilgiye sahip olmaması endişeleri artırıyor.

HES Projeleri yasal olarak teşvik ediliyor

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve özellikle 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında Türkiye’nin birçok yerinde, akarsu zenginliği itibariyle daha çok Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yüzlerce hidroelektrik santrali projesi geliştirildi. Devletin kendi projelerinin yanı sıra tüzel kişiler de kendi projeleriyle, ticari amaçla elektrik üretim izni alabiliyor. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) verilerine göre halen 1000’in üzerinde proje başvurusu var. Bir HES Projesinin hayata geçebilmesi için DSİ’ye başvurularak Su Kullanım Hakkı Anlaşmasının yapılması ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) üretim lisansı alınması gerekiyor.

Projelerin bu derece yaygın olması, 5346 sayılı Kanunun konuyu teşvik eden düzenlemelerine dayanıyor. Zira Kanunun 6. maddesi, üretilecek elektriği satın alma garantisi verdiği gibi, avro üzerinden fiyat garantisi de veriyor. Ancak bu uygulamaların 2011 (2 yıl uzatılma ihtimaliyle birlikte 2013) yılından önce işletmeye giren tesisleri kapsaması öngörülüyor. Kanunun bir başka teşvik edici hükmü ise arazi tahsisine ilişkin 8. maddesi. Maddede elektrik santralinin kurulacağı arazinin orman, hazine arazisi vb. şekilde Devlete ait olması durumunda, burasının bedeli (2011’den önceki tesisler için indirimli bedel) karşılığında tahsis edileceği belirtiliyor.

Macahel’deki HES Projeleri

DSİ. ve EPDK. verilerine göre hali hazırda Macahel’de yapılmak üzere 6-7 adet HES Projesi geliştirilmiş durumda. Yönetim Kurulu Başkanlığını Hayrettin Gülbin’in yaptığı Gülkar Enerji Üretim ve Ticaret AŞ. tarafından yürütülen Düzenli HES isimli proje ise üretim izni almış bulunuyor.

Öte yandan HES Projelerine karşı, çevreye zarar vereceği endişesiyle birçok yerde, mahkemelere kadar taşınan tepkiler görülüyor. Macahel’deki projeler açısından da benzer endişeler ileri sürülüyor.

Gülkar Firmasının Sahibi Hayrettin Gülbin, Düzenli HES Projesini anlattı

Yrd. Doç. Dr. Hayrettin GülbinEPKD.’dan üretim izni alan Gülkar Enerji Üretim ve Ticaret AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Gülbin, konuyla ilgili çevresel endişelerin gerçekçi olmadığını savunuyor. Gülbin, geliştirdikleri projenin amacının, ilgili kanunlar çerçevesinde ticari olarak elektrik enerjisi üretip, satmak olduğunu, alım ve fiyat garantisi kapsamında yıllık 2 milyon dolar gelir hedeflediklerini söyledi. Projenin finansmanına Kiler Grubunun destek verdiğini, projenin maliyetinin 8 milyon YTL olduğunu ve bunun yaklaşık 5 milyonunun Macahel’de harcanacağını, yatırım sürecinde ortalama 100 kişiye, üretim aşamasında ise devamlı olarak 10 ila 20 kişi arasında istihdam sağlayacağını ifade etti.

Gerek üretilecek enerjinin gerekse elde edilecek gelirin, yörede arıcılık, fındıkçılık, turizm gibi alanlarda başka projelerin de önünü açacağını belirten Gülbin, izin sürecinde yaşadığı sıkıntıları da anlattı. Özellikle tesisin kurulacağı orman arazisinin tahsisi konusunda yasal olarak tahsisin yapılmasının zorunlu olmasına rağmen, konuyla ilgili olarak Orman Müdürlüğü’nün hiçbir yasal statüsü olmayan Gef-2 Projesi yetkililerinden görüş istediğini, muhtarların olumlu görüş bildirmelerine karşılık, Gef-2’nin olumsuz görüş belirttiğini, keza Camili Çevre Derneği’nin de bu konuda destek vermediğini söyledi.

Düzenli HES ProjesiHayrettin Gülbin, projenin çevreye etkileri konusunda ise, projelerinde dere yatağının değiştirilmesinin söz konusu olmadığını, dereyi besleyen kolların depolarda biriktirilerek, su kanallarıyla tesise aktarılacağını, bu suların da tümüyle kurutulmasının söz konusu olmadığını, can suyu denilen miktarın kalacağını, bu nedenle sudaki yaşama olumsuz etkisinin bulunmadığını belirtti. Tesis inşası için ilgili güzergâhta belirli miktarda zorunlu olarak ağaç kesimi yapılacağını, ancak tüm bu kesimleri Orman Müdürlüğü’nün gerçekleştireceğini ve değerlendireceğini vurguladı. İlgili dere kollarındaki suyun azalmasına bağlı olarak buharlaşmanın da azalacağı ve çevredeki bitkileri etkileyeceği iddiasının ise yörenin iklimi ve sahip olduğu bağıl nem oranı itibariyle gerçekçi olmadığını ifade etti.

Yöredeki diğer projelere de değinen Gülbin, yöre dışı kuruluşların projelerine karşı Macahellilere ortak proje geliştirme teklifi yaptığını, ancak gerekli desteği göremediğini, hatta Dağlar Enerji firmasının projesine itiraz ettiğini, konunun yargıda olduğunu söyledi. Ayrıca Macahel’de mevcut elektrik hatlarının, projeleri dışında diğer projelerle üretilecek enerjiyi nakil kabiliyetinin olmadığına ve yeni hat çekilmesinin gerekebileceğine de dikkat çekti. Son olarak projesinin ve özellikle proje sonucu elde edilecek gelir gücünün, bazı çıkar çevrelerini rahatsız ettiğinin farkında olduğunu da sözlerine ekledi.

Macahel’deki proje sayısının çokluğu endişe uyandırıyor

Konuyla ilgili olarak yapılan yorumlarda, özellikle ilgili mevzuattan kaynaklanan cazip gelir imkânı sebebiyle projelerin sayısının kontrolsüz bir şekilde artabileceği, tek tek tesis bazında belirgin bir tehlike arz etmese de toplamda birtakım zararların doğabileceği belirtiliyor. Bu girişimlerin, bir bütün olarak bakıldığında yörede kontrolsüz başka faaliyetleri de tetikleyebileceği öngörülüyor. Yöre kaynaklarının, yöreye elle tutulur sosyo-ekonomik getirisi olmadan yöre dışı kurumlarca tüketilecek olması da konuyla ilgili bir başka endişeyi ifade ediyor.   


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi