Yol Çilesine Dair Çarpıcı Bir Tespit: “Macahel Yolunda 87 Yılda, 80 Kişi Öldü”

Kayalar Köyü’nden Fikret Yavuz, 08 Haber’e verdiği röportajda, Borçka- Camili karayolunun yoğun kar yağışı ve çığ nedeniyle yılın 6 ayı araç ulaşımına kapandığını, bu durumda hastaların, tahta kızaklarla Borçka Devlet Hastanesine ulaştırılmaya çalışıldığını belirterek, 87 yılda Macahel Bölgesi’nden Borçka Devlet Hastanesi’ne ulaştırılmak istenen 80 kişinin tahta kızak üzerinde can verdiğini ifade ediyor. Fikret Yavuz 20 yıldır Camili Bölgesi’nde servisçilik yaptığını söylerken, zor şartlardan dolayı yolda ölen 80’inci kişinin, kendi aracında Borçka’ya yaklaşıldığında kan kaybından vefat eden bir kadın olduğunu sözlerine ekliyor.

Sözlerinin devamında Fikret Yavuz, Atatürk’ün ölüm yılı 1938’e kadar dedelerinin Borçka diye bir yerin varlığından haberleri olmadığını, o dönemde Sovyet Rusya sınırlarının çizilmiş olmasına rağmen vatandaşların Batum’a gitmelerine izin verildiğini, Atatürk’ün ölümüyle birlikte sınırın kapandığını, Macahellilerin karla mücadelesinin o günden itibaren başlayıp günümüze kadar devam ettiğini, havzadaki 6 köyde hasta olan insanların uzun yıllar, tahta kızaklara bağlanarak 47 km’lik ölüm kalım yolunda Borçka Devlet Hastanesi’ne ulaştırılmaya çalışıldığını, bu insanlardan bazılarının bu yola dayanacak kadar şanslı ve güçlü olduğunu, bazılarının ise zor şartlara yenik düşerek aramızdan ayrıldığını, daha sonra konuya çözüm arayan ülkemizin, komşu Gürcistan devleti ile pasavan geçiş protokolü formülünü yeniden ele aldığını, iki ülkenin anlaşmaları doğrultusunda acil durumlar için bu protokoldeki şartlar doğrultusunda hastaların Batum’a, oradan da Sarp Sınır Kapısı’ndan geçerek Hopa Devlet Hastanesi’ne ulaştırıldığını, karşı tarafta yolda hayatını kaybeden hastaların da olduğunu, bazen çözüm olarak askeriyeden yardım istendiğini ve askeri helikopterlerin hastaları Macahel’den aldıklarını belirtiyor.

Röportajda Macahel Halkı’nın her kış geldiğinde aynı korkuyu yaşamamak için Devletten bir tünel istediği, ancak Devletin tünelin maliyetinin yüksek olduğunu gerekçe göstererek bu öneriye pek sıcak bakmadığı, onun yerine farklı çözümlerin uygulamaya koyulduğu, bunlardan bir tanesinin de smotrak adı verilen paletli kar üstü aracı olduğu, bu yıl kış mevsimine girmeden önce Artvin Valiliği ve Artvin Sağlık Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla acil durumlarda kullanılmak üzere bölgeye bir kar üstünde yürüyebilen bir araç tahsis edildiği, operatör olarak da Camili Bölgesinde ambulans şoförü olarak çalışan uzman bir kişiyi görevlendirdikleri, ancak yöre sakinlerinin, kar ambulansının hatalı yapımı ve operatörün bu işin eğitimini almamış olmasından kaynaklı olarak bu aracın da kullanılamadığını dile getirdikleri belirtildikten sonra, konuyla ilgili olarak Fikret Yavuz’un şu görüşlerine yer veriliyor:

“Kar makinesinin çalışmasında karın yüksekliği problem değil. Kaç metre kar olursa olsun bu smotrak denen araç kendi yolunu düzeltip bu karı aşıp gidiyor. Fakat Valilik ve Sağlık Müdürlüğü’nün vermiş olduğu 350 bin TL’lik kar aracının üzerine yerleştirilen ambulans hatalı yüklenmiş. Geriye doğru bir taşma söz konusu. Dolayısıyla rampa yukarı dikilince aracın arkası kara gömülüyor ve yürümüyor. Aracın yürümemesinin birinci nedeni budur. İkinci sebep ise, kar makinesini uzman birisinin oturup kullanması lazım. Biz orada görev yapan arkadaşımıza bir şey demiyoruz, bildiği kadarıyla elinden geleni yapıyor, ama bu konuda ona eğitim verilmemiş. Onun yapacağı bir şey yok, elinden geleni zaten yapıyor. Herkes sürücüdür, araba kullanır ama herkes dozer kullanabilir mi? Kar üstü paletli araç bir iş makinesidir, operatör olmak lazım onu sürmek için. Araba sürmek gibi değildir. O arkadaşımızı eğitime yollasınlar, uzmanlaştırsınlar. Bütün bunlar olmayınca Macahel’den zirveye iki defa hasta geldi bu yıl… Diyelim ki 50 kilometrelik bir yoldan, 20 kilometresini kar makinesi zor geldi tıkandı, yürüyemez hale geldi. Bizim kar makinemiz var, ona aldık, zirveye çıkıp bizim kar makinemize aktarma yaptık, hastayı Borçka’ya öyle taşıdık. Bizim kar makinemiz ikinci eldir. Telekom’dan alınmış bir makinedir. Verilen kar üstü ambulans bizim kar makinesinin yürüdüğü yoldan bile yürümedi, battı. Yeni bir iz açarak gitmeye kalksa ve yürüyemese eyvallah diyeceğiz, ama açtığımız izden bile gelemiyor. Bu şu anlama geliyor, demek ki o operatör o işi bilmiyor, beceremiyor. 350 milyarlık kar makinesi kullanacak birine o işin eğitimini iyi bir şekilde vermek lazım. Ya da ona uzman ayrı bir kişi görevlendirmek lazım. Sezonluk maaş vererek bu işi çözmüş oluruz. Zaten 4-5 ay o makineyi kullanıyoruz kışın. Bunu da ilgili kurumlar yapmalı, bu vatandaş olarak bizim görevimiz değil, biz sorunu duyuralım, birileri okur, duyar, el atar konuya diye düşünüyoruz. Bizim 2 kişilik büyük bir kar makinemiz var, biz kaç metre kar olursa olsun geziyoruz. Ama devletimizin aldığı 350 milyarlık makine karda yürümüyor, yazıktır günahtır. Bir uzman operatör görevlendirmek bu kadar zor olmamalı. Bakıyoruz haberlere yazmışlar, Macahel’de hasta kurtarıldı diye… Ne ile kurtarıldı, kar ambulansıyla mı? HAYIR! O ambulans yürümüyor orda, yürütemiyorlar. Niye yürümüyor, uzman bir operatör yok diye. Biz kurtarıyoruz kendi aracımızla. Durum böyle olunca hasta bize benzin parası vereyim diyor. Biz hatıra boğuluyoruz böyle olunca. İnsanlarımız zaten fakir, o araç yakıyor 100 litreye yakın benzin. Hasta onu nasıl versin. Dededen babadan ömrümüz böyle gelip geçti, yine aynı devam ediyor. Biz kaçınmıyoruz, bizi çağırıyorlar, gidiyoruz geliyoruz, ama belirttiğim gibi bu araç 100 litre benzin yakıyor, yazık günah bu insanlara. Hatırlarsınız 2 ay önce felçli bir hasta geldi ve saatlerce yolda bekledi. Bizim kar makinemiz zirveye ulaşana kadar, hasta zirvede bekledi. Saatler kayıtlıdır. Hastanın Macahel’den çıkış saatine ve Borçka Devlet Hastanesi’ne varış saatine birlikte bakalım. Ve bizim aracımız olmasa hasta ulaşamayacaktı hastaneye, belki yolda hayatını kaybedecekti. Konuştuklarım yanlış ise kayıtları açıp bakalım, biri çıkıp aksini iddia etsin. Biz niye yardım ediyoruz, bunu da demiyorum… Vatandaş olarak isteğimiz, madem o makineyi verdiniz, uzman bir operatör koyun başına. İkincisi o makinenin üzerine ambulans kabini hatalı yüklenmiş, tekrardan o makine elden geçirilmeli, ve yeniden dizayn etmek gerekiyor. Yoksa bu şartlarda batmaya devam eder.

20’ye yakın çocuk yarıyıl tatili bitiminde Gürcistan üzerinden Türkiye’ye geldi. Macahel yolu kar ve çığdan dolayı trafiğe kapalı. Bunun izahı nedir? Bu vatandaşlarımıza yazık, günah değil mi? Bu karda kıyamette küçük küçük çocuklar, karşı tarafta kamyon kasalarında seyahat ediyorlar. Ben şahsen üzülüyorum bu duruma. Bizim devletimiz yüce bir devlettir. Vatandaşın derdine çözüm bulmalıdır. Gürcistan tarafında da işler kolay olmuyor. 1 saatlik yaya yol var, onu aşıyorsunuz, tehlikeli dar yollarda, Ruslardan kalma eski kamyonların kasalarında çocuklarımız Batum kentine iniyorlar. Oradan da minibüslerle Sarp Sınır Kapısı’na geliyorlar. Cankurtaran Dağı’nı da aştıktan sonra Borçka ve Artvin’deki okullarına ulaşıyorlar”.

Kaynak: 08haber.com (Hakan Aydın)


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi