Bakanlıktan HES’lerle İlgili İddialara Yanıt

Çevre ve Orman Bakanlığı, Basın ve Halka İlişkiler Müşavirliği, sitemizin yanı sıra çeşitli yerel ve ulusal sivil toplum organizasyonlarına gönderdiği basın açıklamasında, HES Projeleri aleyhine ileri sürülen birtakım iddialara yanıt verdi.

basin@cob.gov.tr adresinden, 29 Ekim 2010 tarihinde gönderilen basın açıklaması şöyle:

DOĞA DOSTU HİDROELEKTRİK SANTRALLER VASITASIYLA SUYUMUZ IŞIK OLDU

Ülkemizin milyarlarca doları, her yıl enerji ithalatı sebebiyle yurt dışına çıkmaktadır. Yerli kaynaklarımız ile üretebileceğimiz enerjinin dışarıdan satın alınması sebebiyle cari açığımız artmakta dolayısıyla ülkemizin ihtiyacı olan yatırımların hayata geçirilme süreleri uzamaktadır. Ayrıca enerji ithalatı için yapılan dış ödemenin toplumun sosyal yapısı üzerindeki yansıması aile başına yaklaşık aylık 284 TL mertebesindedir. Bu durum, yerli ve temiz enerji kaynaklarının devreye alınması hususunu bir mecburiyet haline getirmektedir. Hâlihazırda yerli kaynaklarımızın en ekonomik, en temiz, yenilenebilir ve teknik açıdan en uygulanabilir olanı hidrolik kaynaklardır.

Buradan yola çıkılarak hidroelektrik enerjide kamu yatırımları yanında özel sektör yatırımları da devreye alınmış ve kısa vadede enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak projeler üzerinde çalışılmaya başlanmıştır. Uzun vadede ise yerli kaynaklarıyla enerji çeşitliliği ve arz güvenliğini sağlayacak bir ülke haline gelmek hedeflenmiştir.  Bu istikamette 2003 yılı bir milat olarak değerlendirilebilir. Zira o yıl ortasında “Su Kullanım Hakkı Anlaşması Yönetmeliği” yürürlüğe konulmuş ve kısa sürede bu uygulamadan beklenen fayda elde edilmeye başlanmıştır.

Günümüzde sürekli gündemde yer alan HES projelerinin çevresel boyutu konusunda ise şunlar söylenebilir.  Hidroelektrik Santrallerin doğaya zarar verdiği yönündeki ifade gerçeği yansıtmamaktadır.  Aksine hidroelektrik en temiz enerji üretim yollarından biridir. Basınımızın özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliğinin Dünya gündeminde olduğu bu dönemde karbon salınımına sebep olmayan HES’lerin bu yönüne de değinmesi, kamuoyunun tam ve doğru olarak bilgilendirilmesi hususunda faydalı olacaktır.

Diğer taraftan projelerin bulundukları yörede yaşayan vatandaşlarımızı mağdur ettiği yönündeki ifadeler de doğru değildir. Kamulaştırma işlemleri, kanuni düzenlemeler çerçevesinde gerçekleştirilmekte olup vatandaşlarımızın mağdur edilmesi bir yana bu projeler bulundukları yöreye birçok fayda sağlamaktadır. Yöre insanının inşaat ve işletme döneminde istihdam edilmesi, projeleri gerçekleştiren firmaların sosyal projelere katkıda bulunması (sağlık ocağı, misafirhane, okul, öğrenci yurdu,  gibi) yolu olmayan ya da bozuk olan köy ve yayla yollarının yapılması, tünellerden çıkan malzemenin yol inşaatlarında kullanılması, su temini için sistemin kurularak yeterli desteğin sağlanması bu faydalar arasında sayılabilir.

HES’lerin çok önemli faydaları vardır, bunlardan bazılarını sayacak olursak,

·         Ülkemiz için elzem olan arz güvenliği ve enerji çeşitliliğinin sağlanmasında en mühim unsurdur.

·         HES’ler bulundukları bölgenin enerjisini doğrudan ve en ucuz şekilde üretmenin yanı sıra tabiat açısından olumlu faydalar sağlamaktadır.

·         Enerji kaynakları ithali için her yıl yurtdışına çıkmakta olan 25 milyar doların büyük kısmı ekonomiye kazandırılacaktır.

·         Sanayiyi canlandırmakta ve özellikle yöre insanının inşaat ve işletme döneminde istihdamını sağlamaktadır.

·         Projeyi gerçekleştiren firmalar, sosyal projeler ile bölgeye katkı sağlamaktadır. (sağlık ocağı, okul, köy konağı, içme suyu,  vb.)

·         Atık oluşturmadıkları için havası ve çevresi ile temiz bir ortam sağlamaktadır.

·         Ülkemizde yanan her üç ampulden birine ışık vermektedir.

·         Sel ve taşkınların önüne geçmektedir.

·         Akarsularla oluşan erozyonu önlemektedir.

·         Doğu Karadeniz Bölgesi taşkınların yoğun yaşandığı bölgemizdir. Dolayısıyla HES’ler tamamlandığı zaman taşkınların önlenmesinde büyük fayda sağlayacaktır.

Çevre ve Orman Bakanlığı ve DSİ Genel Müdürlüğü olarak HES projelerini gerçekleştirirken temel politikamız, çevrenin korunması ve koruma-kullanma dengesinin sağlanmasıdır. Bu konuda gerekli hassasiyet gösterilmektedir.

Yine bazı çevreler HES projeleri ile derelerin kurutulduğunu iddia etmektedir. HES projeleri ile hem enerji üretilecek hem de akarsularımız akmaya devam edecektir. HES projelerinin dereleri kuruttuğu iddiası gerçek dışıdır. HES’ler, suyun gücünden faydalanarak elektrik üreten yapılardır. HES’ler su tüketmemektedir. HES projelerinde yöredeki bütün içme, kullanma, sulama vs. gibi kadim su hakları ile dere yatağındaki canlı hayatın idamesi için gerekli olan su miktarı dere yatağına bırakılmaktadır. Bu projeler devreye konulurken tabii hayatın devamını sağlayacak miktarda su, bilimsel esaslara göre tespit edilmektedir. Hatta ihtiyaç olduğunda suyun tamamı nehir yatağına bırakılmaktadır.

HES projelerinin yapım aşamasında binlerce ağacın kesildiği iddiası da sıkça gündeme getirilmektedir. Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki HES projelerinin büyük kısmı tünelli olup sadece tünel giriş-çıkış ağızları ve tesis yerlerinde (santral ve regülatör) sınırlı sayıda ağaç kesilmektedir. Doğu Karadeniz, Türkiye’nin en fazla yağış alan bölgesinde olup, burada kesilen ağaçların yerine yenileri hızlı bir şekilde yetişmektedirler. Ayrıca şirketler tahrip edilen kısımların inşaat sonrası yeniden ağaçlandırılması konusunda uyarılmaktadırlar.

Enerji projelerine karşı çıkan kesimler, maalesef artan enerji ihtiyacımızın nasıl karşılanması gerektiği boyutuna hiç bakmamakta ve çözüme katkı sağlamamaktadır. Bazı kişiler, cari açığımızın en büyük sebebi olan enerji ithalatımızın daha da artmasının, halkımızın refah seviyesi etkilediğini ve ülkemizin daha büyük büyüme hedeflerini yakalayamamasının en büyük sebebi olduğunu görememektedirler.

Su kullanım hakkı anlaşmalarıyla özel sektör- devlet işbirliğiyle tesis edilen HES projeleriyle boşa akan ve yıllık ekonomik değeri yaklaşık 15 milyar $ olan suyumuzun (yöredeki tüm içme, kullanma, sulama vs. su hakları ile dere yatağındaki canlı hayatın idamesi için gerekli olan su hakları bırakıldıktan sonra) ülke ekonomisine kazandırılması hedeflenmiştir.

Netice olarak HES’ler, enerji arz güvenliğinin sigortasıdır, küresel ısınma ile mücadelede en önemli unsurdur, temiz, ucuz, yenilenebilir enerji kaynağıdır. Çevreyi tahrip etmesi söz konusu değildir. Bu konuda sıkı denetimler yapılmaktadır. 


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi