Yazan : MacahelBizimdir


Verilen Cevaba Cevap (20.04.2005):

Sn. Ahmet Emin MERCAN,

Tarafınızca yapılan açıklama bağlamında, biyosfer rezerv alanı başvuru formunun imzalanmasına ilişkin gelişme hakkındaki görüş ve eleştirilerimiz aşağıdadır:

Öncelikle her ne kadar yaptığınız açıklamada başvuru formunun "Taslak" olduğu belirtiliyor ve ünlem işaretiyle bu vurgulanıyorsa da sitenizde yer alan duyuruda buna ilişkin bir açıklama yer almamaktadır. Kaldı ki UNESCO yetkilisiyle hazırlanıp, belirtilen yerel idare yöneticilerince imzalanan ve onay için ilgili mercilere gönderilen bir formun taslak olmadığı da aşikardır!

- Formun hazırlanmasında Camili yerel yönetiminin, ilgi gruplarının ne şekilde katılımının sağlandığına ilişkin sorumuza, danışmanlarınızca hazırlanmış, flora, fauna ve sosyolog raporlarından yararlanıldığını ve böylece dolaylı katılımın mevcut olduğu (!) açıklaması getirilmiştir. Bir defa gerek doğrudan gerekse dolaylı "katılım"dan kastedilenin bu olmadığı bellidir. Ayrıca "dolaylı katılım"a doğrudan katılımın mümkün olmadığı çok istisnai bir durumda başvurulabilir. Oysa, geçen yıllardan farklı olarak, artık Camili'de "Camili Köyler Birliği" şeklinde muhatap, tek bir tüzel kişilik mevcut olup, kolaylıkla "doğrudan" katılımın sağlanması imkan dahilindedir. Ayrıca dolaylı katılım olarak sunulan raporların yetersizliği konunun bir başka boyutudur. Flora ve fauna çalışmalarının, yol kenarlarında, yöre coğrafyasına uzak bir şekilde, sosyolog raporlarının ise, yöre kültüründen tamamen habersiz ve ilgisiz kişilerce ve bir iki köyle sınırlı yapıldığı herkesçe bilinen ve çeşitli yayınlarda eleştirilen bir husustur. Bundan başka, ilanında doğrudan katılımının sağlanmadığı bir koruma sistemine daha sonra insanlardan nasıl uyulması beklenecektir? Bu yöntem, "sürdürülebilir yönetim", "katılımcı yönetim" kavramlarıyla nasıl bağdaştırılmaktadır?

- Başvuru formunun yerel hükümet temsilcilerince imzalandığı,Camili Köyler Birliği'nin imzalaması aşamasına gelinmediği, çünkü resmi bir ilanın olmadığı, hatta kabul edilip edilmeyeceğinin belli olmadığı, ancak kabul edildikten sonra yörelilerle görüşme ve imzanın olacağı söylenmektedir. Bu açıklama tatmin edici olmadığı gibi, çelişkili, şüphe doğurucu anlamlar da içermektedir. Birincisi, Camili Köyler Birliği, sivil bir teşkilat, ayrı bir idare olmayıp, yerel hükümetin, idarenin bir parçasıdır, bir yerel "idare" birliğidir. Dolayısıyla Camili'yle ilgili bir imza söz konusuysa imzasına ihtiyaç olan yerel hükümet birimlerinin başında gelmektedir. Bu aynı zamanda idare mantığının da basit bir gereğidir. Bu kıyas yapılacak olursa, belediyeyle ilgili bir hususta, diğer yerel idare birimlerinin imzasının alınması, ancak belediyenin imzasına gerek duyulmaması böyledir. İkincisi, başvuru, merkezi idare ve UNESCO tarafından onaylandıktan sonra, Camili Köyler Birliği'nin imzasının fonksiyonu, değeri nedir? Bir oldu-bittiyi kabul etmesi, buna uyması, bunu uygulaması mı istenecektir? Camili Köyler Birliği, Proje Yönetiminizce bir alt birim olarak mı düşünülmekte, sanılmaktadır? Bütün bu yaklaşımların ne hukuki ne de bizatihi GEF-II Projesinin öngördüğü katılımcı, sürdürülebilir yönetimle izahı mümkün değildir. Biyosfer sisteminin ilan edileceği yerin yerel hükümet temsilcilerinin, yerel ilgi gruplarının dışarıda bırakıldığı bir başvuru sürecini, bir defa UNESCO Türkiye temsilcisinin imzalamış olması düşündürücü olduğu gibi, bunun merkezi yönetim ve nihai makam UNESCO tarafından kabul ve onaylanması mümkün olmamalıdır!

- Zonlama sisteminin ne şekilde gerçekleştiği, sınırları çok önemlidir. Yeni bir mutlak zonun (yasal sınırlamalar içeren koruma alanlarının) öngörülmeyeceği ifade edilse de mevcut koruma alanları konusunda halen bir mutabakat söz konusu değildir. Efeler-Gorgit Tabiatı Koruma Alanları, 1998 yılında yöre dışı sivil toplum örgütlerinin girişimi ile ve yine hiçbir şekilde yerel hükümet temsilcilerinin (köy tüzel kişiliklerinin) ve ilgi gruplarının görüşü alınmadan, hiçbir kamu yararı olmadığı halde, aksine bu bölgelerin yerel halk tarafından sınırlama olmaksızın doğaya zararsız kullanımında kamu yararı varken, Milli Parklar Kanunu'ndaki ilan kriterlerini tam olarak yerine getirmeden ilan edilmiştir. Dolayısıyla halkın benimsemediği, kamu yararının bulunmadığı bu alanlara ilişkin işlemlerin bir an önce, buralarının Kanun gereği işler hale getirilmesi için yapılması gereken çalışmalar başlatılmadan, gereksiz harcamalar yapılmadan geri alınması gerekmektedir. Sonuç itibariyle yeni koruma alanı ilan edilmeyecek olsa da mevcut mutlak zon kabul edilebilir olamadığından biyosfer ilanı için söz konusu olan zonlamada sorun vardır.

- Biyosfer sistemi mevcut kullanıma yaklaşan bir sistem olsa da içerdiği zonlama ve bu bağlamda koruma baskısı, kabul edilebilirliği için önemli bir sorundur. Macahel'in mevcut, başarılı koruma sisteminin, biyosfer veya bir başka sistemi niçin gerektirdiği iyi açıklanmalı, bilgilendirme bununla ilgili olmalıdır. Bizce mevcut sistem, ayrı bir ilan ve tescili gerektirmeyen bir başarıdadır. Resmileştirilmesi gereken husus, yöre doğasının en önemli parçası olan ormanların geleneksel, zilyedliğe dayalı kullanımıdır. Diğer geleneksel koruma alışkanlıklarının saptanmasıdır.

- Biyosfer ilanının Proje süresiyle ilgisi bulunmuyorsa, yeterince tartışılmadan, acele bir şekilde, yerel idare temsilcilerinin dahi bilgisi olmaksızın başvuru sürecine geçilmesinin gerekçesi izah edilmelidir.

- Başvuru formunun veya önemli kısımlarının, en azından web sitenizde kamuoyuyla paylaşılması, -eğer konunun tartışılması isteniyorsa- önemli olduğu kuşkusuzdur.

Saygılarımızla.

Macahel Bizimdir İnisiyatifi- Aktif Üyeleri


Yazının Kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org/Forum.asp?forum=oku&msgid=8
Macahel Bizimdir İnisiyatifi