Nehir Tipi Hidroelektrik Santralleri

Yazan : Mereta


Nehir Tipi Santrallerin Türkiye’nin Hidroelektrik Üretimindeki Yeri

Yrd. Doç. Dr. Erdal AKPINAR
Atatürk Üniversitesi, Erzincan Eğitim Fakültesi

Elektrik üretiminde çok çeşitli enerji kaynaklarından yararlanılmaktadır. Su gücü, kömür, petrol, doğalgaz, güneş, rüzgâr, jeotermal, biyokütle ve nükleer enerji kaynakları bunların başlıcalarıdır. Kaynak tercihinde maliyet faktörü önemli olmakla birlikte, ülkelerin genellikle kendi öz kaynaklarına yöneldikleri ve kaynak çeşitliliğini artırmaya çalıştıkları gözlenmektedir. Ayrıca fosil yakıtların yol açtığı çevre sorunları nedeniyle temiz ve yenile-nebilir enerji kaynakları daha fazla tercih edilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Türkiye, hızla artan elektrik ihtiyacını karşılayabilmek için öncelikli olarak yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek zorundadır. Kuşkusuz bunların başında, günümüz itibariyle henüz % 25 kadarı değerlendirilmiş olan su gücü gelir (Pamir, 2003).

Hidroelektrik üretiminde dalga, gel-git ve akarsu gibi hareket halin-deki su gücü kullanılmaktadır. Ancak bunlardan en yaygın kullanılanı, akarsulardır. Özellikle hidrografik ve morfolojik özellikleri hidrolik santrallerin kurulmasına elverişli olan ülkelerde, akarsuların gücünden yoğun bir şekilde yararlanılır.

Akarsulardan elektrik üretiminde, yüksekten düşen ya da düşürülen suyun kinetik enerjisinden yararlanılır. Bu amaçla kurulan hidroelektrik santrallerini baraj tipi (depolamalı) ve nehir tipi (depolamasız) santraller olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Depolamalı santrallerde elektrik üretimi, akarsuyun akım özellikleriyle olduğu kadar barajın su tutma kapasitesi ile de yakından ilişkilidir. Buna karşın depolamasız santrallerdeki üretim, büyük ölçüde akarsuyun doğal akım özelliklerine bağlıdır. Bu konudaki diğer bir sınıflandırma da santrallerin kurulu güç durumlarına göre yapılmaktadır. Bu sınıflandırmada santraller; mikro (1 KW-200 KW), mini (200 KW-1 MW), küçük (1 MW -10 MW), orta (10 MW-50 MW) ve büyük (50 MW ve üzeri) olmak üzere beş grupta toplanıır (Aslan ve diğ., 2004). Türkiye’de hidroelektrik enerjisi üretimi söz konusu olduğunda daha çok baraj tipi santraller ön plâna çıkmakta, nehir tipi santraller ise nispeten göz ardı edilmektedir. Şüphesiz baraj tipi santraller pek çok yönden önemlidirler. Yüksek enerji üretim kapasiteleri, ulusal elektrik sisteminde frekans ayarlayıcı nitelikleri ve baraj sularının farklı alanlarda kullanımı gibi üstün özelliklere sahiptirler. Diğer yandan yakın zamana kadar fazla dikkat çekmeyen nehir tipi santrallere karşı dünyada giderek artan bir ilginin oluştuğu gözlenmektedir. Baraj tipi santral kapasitesini sonuna kadar kullanan pek çok ülke, son zamanlarda nehir tipi santrallere yönelmektedir. Doğalgaz termik santrallerinin yaygınlaşması nedeniyle elektrik üretiminde giderek dışa bağımlı hale gelen Türkiye’nin, ekonomik olarak işletilebilir nitelikteki hidrolik kapasitesinin tamamını değerlendirme zorunluluğu vardır. Bu çalışmada, nehir tipi santraller bakımından ülkemizin olanakları ve bu santrallerin ulusal elektrik üretimindeki yeri incelenmeye çalışılmıştır.
(...)

C. NEHİR TİPİ HİDROELEKTRİK SANTRALLER

Nehir tipi santraller, çoğunlukla orta ve küçük ölçekli santrallerdir.Yani bunların elektrik üretim kapasiteleri baraj tipi santrallere göre düşüktür. Ancak şunu belirtmek gerekir ki dünyada sadece küçük hidrolik sant-rallerden üretilebilecek elektrik enerjisinin toplam hidroelektrik üretimi içerisindeki payı % 10’u bulur. Türkiye’de akarsu etütleri henüz tamamlanma-mış olmasına karşın, mevcut potansiyelin dünya ortalamasına yakın olduğu tahmin edilmektedir. Nitekim EİE tarafından akım ölçümleri yapılan yüzöl-çümü 1000 km².den küçük 1515 havzada, 0.1-10 MW arası kurulu güçle çalışacak santrallerle 33000 GWh/yıl enerji üretilebileceği öngörülmektedir. Ültanır’ın yaptığı bir başka araştırmada ise, ülkemiz akarsularında 0.1-5 MW kurulu güce sahip santrallerle 20000 GWh/yıla yakın elektrik üretilebileceği hesaplanmıştır (Ültanır, 2001). Büyük ölçüde nehir tipi santrallerle değerlendirilmesi gereken bu potansiyel, Türkiye’nin mevcut hidroelektrik üretiminin yarısından fazladır.

(...)

2. Avantaj ve dezavantajları

Elektrik enerjisi üretiminde genelde hidrolik kaynaklara, özelde ise nehir tipi santrallere öncelik verilmesini gerektiren bazı nedenler vardır. Bunları ekonomik, ekolojik ve stratejik faktörler olmak üzere üç grupta toplamak mümkündür.

(...)

2.b. Ekolojik Faktörler

Kömürle çalışan bir termik santral, bir KWh elektrik ürettiğinde atmosfere ortalama 1.3 gr sera gazı salar. Diğer atıkların eklenmesiyle olayın boyutları daha da büyümektedir. Küresel ısınma sorunu nedeniyle 2010 yılına kadar yenilenebilir temiz enerji kaynaklarının payını iki katına çıkarmayı plânlayan Avrupa Birliği, çevre dostu oluşundan dolayı özellikle küçük ve orta ölçekli santrallerle gerçekleştirilen hidroelektrik üretimini birlik içerisinde ve aday ülkelerde daha fazla teşvik etme kararı almıştır. Birliğin 2001 yılında yürürlüğe koyduğu Dahili Elektrik Pazarındaki Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Üretilen Elektriğin Teşvik Edilmesi Yönetmeliği, bu kapsamda bağlayıcı hükümler taşır (Bakır, 2003). Yine 2005 yılında yürürlüğe giren Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin 5436 Sayılı Kanun, su gücü kullanımını özendirmektedir (www.epdk.org.tr/mevzuat/).

2.c. Stratejik Faktörler

Hidroelektrik, öz kaynaklarımızdan olan su gücüne dayanmaktadır. Bir ülkenin ihtiyacı olan enerjiyi kendi kaynaklarından karşılayabilme gücü, stratejik bakımdan büyük önem taşır. Enerjiye olan bağımlılığın ve talebin giderek arttığı dünyada, ulusal kalkınmayı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmenin yolu, enerjide dışa bağımlılığı azaltmaktan geçer. Bunların dışında nehir santrallerin özellikle baraj tipi santrallere göre bazı üstünlükleri de vardır.

MAKALENİN TAMAMI: http://www.erzincan.edu.tr/birimler/egitim/userfiles/eefdergi/7_2/7_2_1_eakpinar.pdf (Erzincan Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt:7, Sayı:2, 2005)


Yazının Kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org/Forum.asp?forum=oku&msgid=73
Macahel Bizimdir İnisiyatifi