Macahel Vakfı ve Bünyesinde Toplanan Gençlik Nereye Yönlendirilmek İsteniyor?

Bilindiği üzere Macahel Vakfı, yöremizin başlıca sivil toplum kuruluşlarından biri olup, merkezinin İstanbul’da olması nedeniyle esas itibariyle İstanbul’da ikamet eden Macahellilerin yardım ve dayanışması için çalışmaktadır.

Bu kuruluş, belirli bir mal varlığının, öngörülen amaca tahsis edilmesi niteliğini taşıyan bir tüzel kişilik olarak “vakıf” özelliğindedir. Vakıflar, öncelikle yasa, yönetmelik ve diğer mevzuata uygun olarak hazırlanmış ve mahkemece tescil edilmiş vakıf senedine, daha sonra mevcut diğer yasalara uygun olarak faaliyette bulunmak durumundadır. Faaliyetleri, Başbakanlığa bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün gözetim ve denetimine tabidir. Tescil edilmiş senet ve diğer mevzuata aykırı girişimlerin, yöneticilerin sorumluluğunu gerektireceği kuşkusuzdur. Bu özellikleri nedeniyle vakfın, yönetim politikasını belirlerken, yukarıda değinilen sınırlar içerisinde özenle hareket etmesi gerekir.

  Bunun dışında Vakfın, amacı olan dayanışmayı sağlayabilmesi, amacına ulaşmada başarılı olması için, tartışmalı, hassas konularda da dikkatli adımlar atması önemlidir. Geçmiş dönemlerde, Macahel’deki birtakım gelişmelerdeki müdahaleci ve yanlı tavır çokça eleştirilmiş, tepki görmüş, saygınlık zedelenmiş, dolayısıyla vakfın amacına ulaşması için ihtiyacı olan maddi ve manevi destek azalmıştır. Mevcut yönetimin, geçmişteki hatalar dolayısıyla bu tür hassas konularda pasif kalma, taraf olmama yönünde bir politika izlediği, böylece maddi-manevi destek sağlamaya çalıştığı anlaşılmaktadır1 . Ancak bu amaca ulaşılamadığı gibi, söz konusu pasif yönetim tarzı, vakıf içinde egemen olmaya ve vakfı emelleri için araç olarak kullanmaya çalışan ve yörenin kültürel yapısıyla özel olarak ilgilenen (içinde etnisite maksatlı ve bu kültürel yapıyı manipüle etme hedefli unsurların da bulunduğu) bir kısım çevrelerin yönlendirmelerine uygun bir ortam sunmaktadır. Bunun, geçmiş dönemdeki hataların tekrarına yol açacağı, hatta konunun, ülke genelini ilgilendiren, vakfın yukarıda belirtilen yasal sınırlarını etkileme olasılığı bulunan yönleri bağlamında çok daha hassas olan özelliği dolayısıyla, daha büyük sonuçlar ortaya çıkarabileceği öngörülmelidir. Daha açık ifade edilirse, yörenin, kendi halinde olması nedeniyle şimdiye kadar hiçbir sorun oluşturmayan etnik ve kültürel özelliğine yönelik aktif girişimler, önceki yönetim dönemlerinde hata yapılmasına neden olan konulardan, kapsamı, etkisi ve niteliği itibariyle çok daha önemli ve hassastır. Dolayısıyla bu konudaki hatalar ve sonuçları daha büyük olacaktır.

  Bu genel tespitlerden sonra, somut bazı örnekler bu çerçevede değerlendirilebilir. Öncelikle vakfın resmi sitesindeki bazı yayınlar ve bu kapsamda kullanılan kavramlar ele alınmalıdır. Sitenin “resmi” nitelik taşıması dolayısıyla vakfı temsil ettiği, vakfın internet ortamındaki faaliyet alanlarından biri olduğu, bu nedenle vakfın, tüzel kişilik olarak yukarıda ifade edilen yasal sınırlamalarına tabi olduğu ve bunlardan yönetimin doğrudan sorumluluğunun bulunduğunu vurgulamak gerekir. Sitenin, vakfın aksine, ilke olarak dahi, kurumsal hareket etmediği, birkaç kişinin bireysel tercihlerine bırakılmış olduğu yönündeki tespit ve eleştiriler ayrı bir tartışma ve yazı konusu olmakla birlikte2, özellikle etnisite içerikli bazı yayınlarda maksatlı olarak kullanılan ve yöremiz isminin başka bir ülkenin şehir isimlerinde yer alan ‘i’ ekli yazılışı3 vakıf senedine aykırı bir faaliyettir. Çünkü vakıf, herhangi bir ismi değil, yöremiz ismini (Macahel’i) kendi ismi olarak ve “Macahel” şeklindeki yazılışıyla tescil ettirmiştir4 . Dolayısıyla yazışmalarında ve “resmi” olduğunu ifade ettiği sitesinde, ismini aldığı yöremizin adını, tescil ettirdiği biçimiyle kullanması yasal bir zorunluluktur. Eğer söz konusu maksatlı yazılışı benimsiyorsa, vakıf senedini değiştirmesi gerekmektedir.

  Burada eleştirilmesi gereken ikinci somut konu, vakıf gençlik komisyonu çalışmalarıdır. Bir süredir kültürel ve folklorik çalışmalar örtüsü altında, gerçekte belirli bir ülke adına lobi ve misyon faaliyetleri yürütme görünümü uyandıran çevrelerin, Macahel Vakfı bünyesinde toplanan gençlikle ilgilendiği, bunların yayın organlarındaki bazı haber ve yorumlardan anlaşılmaktaydı. Son olarak, vakfın resmi internet sitesinde yayınlanan ve vakıf genel sekreteri imzalı rapordaki bir kısım başlıklar, bu yöndeki çalışmaların izlerini taşımakta, konuyla ilgili kuşkuları güçlendirmektedir. Bu noktada, vakıf bünyesindeki komisyonun 2005 hedefleri arasında sıralanan başlıklardan, gürcü alfabesinin öğrenilmesi ve eski ve kilise dönemi izlerini taşıdığı kendilerince –kısmen de övünçle- belirtilen gürcü şarkılarının söyleneceği belli olan gençlik korosunun5  oluşturulması öne çıkmaktadır6 . Bunları değerlendirmeden önce, bu başlıkların, nerede, kimin bünyesinde toplanırsa toplansın, Macahel Gençliğinin samimi talepleri olmadığına, bir Macahelli olarak kişisel inancım tamdır. Bunların, vakfın yukarıda işaret edilen pasif yönetim tarzından yararlanarak 7, dıştan yapılan belirli yönlendirmelerle (bu yönlendirmede özellikle, çeşitli şekillerde gururlarının okşanması, bazı desteklerin verilmesi vs. suretiyle yanılgı içinde bulunan bazı yöreli insanlar ve bunların manipüle ettiği diğer kişiler kullanılmak suretiyle) öne çıkabilen hususlar olduğunda şüphe yoktur 8.

  Alfabe ile ilgili olarak, Macahel Gençliğinin ortak, samimi bir talebinin bulunduğuna inanmadığımdan, bunun yerindeliğini değerlendirmeye gerek görmemekteyim. Ancak birilerinin kişisel merak dolayısıyla böyle bir talebi varsa, bunun gerçekleştirilme yerinin, belirli yasal sınırlamalara tabi bir kurum olarak vakıf olmadığı, böyle bir şeyin kurumsal bir faaliyet konusu olamayacağı açıktır. Açık olan bir husus daha vardır ki o da birilerince kasıtlı olarak ileri sürülen (veya talimatlarla ileri sürdürülen) ve ne yazık ki her şeyi pasif yönetimiyle kabule hazır görünüm içinde olan, vakfın kurumsal, yasal konumunun, konunun ülke çapındaki hassasiyetinin (bu konuda açılan kapatma davalarının) farkında olamayan yetkililere 9 kolayca kabul ettirilen bu taleple, bazı çevrelerin, kendi imkanlarıyla yapamadıkları bir girişimde, vakfın bir araç, basamak olarak kullanılmak istendiğidir. Bu talebin bir sonraki adımının, yine bu talebi ortaya atan (attıran) çevrelerce sağlanacak ve belirli misyon sahibi kişilerin, öğretici(!) olarak vakıfta faaliyet göstermesi olduğu öngörülebilmelidir. Ayrıca bu talebin yasal olarak vakıfta yapılıp yapılamayacağı bir tarafa, yöreliler için daha önemli hususlarda somut adımlar atması gereken ve hassas konularda taraf olmama politikasını benimseyen vakfın, böylesine hassas, tartışmalı bir konuya müdahil olmasını, karışmasını anlayabilmek, izah edebilmek mümkün değildir 10.

  Dıştan, planlı olarak ortaya atılan bir diğer talep ise, amacı belli, sözde gençlik korosu oluşturma girişimidir. Bu girişimin en dikkat çekici yönü ise, vakfın önemli çalışma ve toplantılarında pek de yer almayan yöreli bir sanatçımızın, tali bir organizasyon olarak gençlik komisyonu toplantısına, (büyük olasılıkla) özel olarak bu talebi ortaya atmak için katılmış olmasıdır. Bunun önceden planlanmış, söz konusu kişinin popülaritesini orada bulunanlar ve yetkililer üzerinde kullanarak, talebin sorgusuz kabul ettirilmesi amaçlı bir adım olduğu bellidir 11.

  Daha önceki bir yazımda 12, koro faaliyetlerinin amacının ne olduğuna, yine bu çevrelerin kendi beyanlarına dayanarak detaylı bir biçimde değindiğimden, burada ayrıntılı bir değerlendirme yapmayacağım. Ancak, anlaşılmaktadır ki, bu çevreler, o yazımdaki objektif tespit ve eleştirilerimi dikkate alarak bu konuda yeni bir faaliyet rotası çizmişlerdir. İlgili yazımda, yaşlılarımızın yer aldığı topluluğun yöre dışı kişi ve kurumlarca oluşturulup, desteklendiği, yöreye ait geleneksel bir yönünün bulunmadığı, şarkıların da birkaç yaşlı insanımızın repertuvarında kalmış, dolayısıyla halk arasında yaygın şarkılar olmadığı tespitini yapmıştım. Bunun üzerine, gençlerin yer aldığı ve yöre içi bir kurum olarak Macahel Vakfı bünyesinde oluşturulmak ve yaygınlaştırılmak hedefli bu girişim karşımıza çıkmıştır 13. Fakat, bu çevreler, kendi ifadeleriyle, “kilise korolarında varolan” ve bu nedenle yarışma için (bu yıl ikinci kez) götürüldükleri ülkenin patrikleri, kiliseleri (bu kapsamda misyonerleri, bunların etkisi altındaki ülke yetkilileri) açısından önemli olan bu şarkıların, 500 yıl önce Müslüman olan Macahel için, (yaşlı-genç koroları oluşturacak, birtakım manipülasyonlarla ve meşruiyet sağlamak amaçlı belgesel çektirecek kadar) nasıl bir önemi olduğunu açıklayamamışlardır, açıklayamazlar da. Bu noktada, gençlik korosunun amacının sadece eski kilise dönemi  şarkılarını koruma olmadığı, gençler arasında, yörenin etnik-kültürel yapısı bağlamında ve bu yönde ‘bilinç’ oluşturma ortamı sağlama olduğu, bu ortamın, yarışma kılıfı altında başka bir ülkeye götürme şeklinde devam edeceği öngörülebilmelidir. Bütün bu konuların (etnik-kültürel) çok hassas ve kötüye kullanmaya, tahrik etmeye, edilmeye çok müsait nitelik taşıdığı, Macahel Vakfının kendisini böyle bir konuda araç olarak kullanılmasına, yine kendi ve yöre insanının imajı açısından izin vermemesi gerektiğini dostane bir uyarı olarak vurgulamak isterim.

  Son olarak, bu yazının, genel olarak bir kısım çevrelerin ve bunların faaliyetlerinin doğruluğunu, yasallığını eleştirme misyonu, amacı bulunmamaktadır ve bu yön bizleri çok da ilgilendirmemektedir. Ancak konu Macahel olduğunda, kişi olarak ait olduğumuz, dolayısıyla imajımıza, birlikteliğimize zarar verme tehlikesi bakımından doğrudan etkilenmemiz noktasında her türlü girişimi eleştirme ve sorgulama, bu konuda insiyatif alma en doğal davranış tarzıdır. Bu düşünceyle Vakfın, yukarıda ifade edilen somut gerçekler karşısında, bu tür hassas konularda dikkatli hareket etmesini, ilkelerini bir an önce ortaya koymasını, işaret edilen yanlış ve riskli girişimlerden en kısa sürede vazgeçmesini, Macahelli olmamız nedeniyle bunlardan değişik şekillerde doğrudan etkilenme olasılığı olan kişiler olarak bekliyor, talep ediyoruz.


1 Bakınız, Macahel Vakfı Başkanı, Orm. Müh. Salih YILDIZ: "Vakfa sahip çıkalım, bize güvenin, destek olun!" röportajı, www.macahelbizimdir.org.
2  Örneğin, site üyesi olarak, Macahel’in en önemli sorunlarından olan yol probleminin çözümü için Bayındırlık Bakanı tarafından yöreye yapılan ziyaret, bu ziyarette yöre insanımız tarafından dile getirilen tünel talebi ile ilgili olarak site yöneticisine sitede yayınlanması ve böylece çözüme katkısı olması açısından önerdiğim haber keyfi olarak yayınlanmamıştır. Birçok site ve gazetede yer alan bu önemli konu hakkında, kendilerince dahi tek satır bir yazı yazılmamıştır. Ancak yöreyle en ufak bağlantısı olan etnik haberler, sorgusuz, sualsiz sitede baş tacı yapılmaktadır.
3 Batum(i)-Tbilis(i)-Macahel(i). Bu benzeştirme vasıtasıyla ileride, yöreyle ilgili olarak ortaya atılabilecek bazı iddialara dayanak oluşturulmaya çalışıldığı veya buna sebep olunduğu, bu konudaki ısrar dolayısıyla (bu isimle özel görevli bir site açıldığı da düşünülürse) bunun masum bir ayrıntı olmadığı düşünülmektedir. Bu konudaki olası iddialar hakkında, bazı sübjektif tespitler bulunsa da “Yunus Zeyrek, Acaristan ve Acarlar, Ankara 2001” kitabına bakılması (http://w3.gazi.edu.tr/web/zeyrek adresinden temin edilebilir) yeterli fikir verecektir.   Ayrıca bu yazılışın, masum olarak ele alındığında dahi her iki dilbilgisi kurallarına göre ve özellikle Türkçe yazım açısından doğru olmadığı hakkında bakınız, Abdullah Ertürk, “Yöremiz İsminin Doğru Yazımı ‘MACAHEL’dir”, www.macahelbizimdir.org, Yazılar/Macahel’deki Gelişmeler sayfası.
4 Bu tescili her fırsatta övünçle ifade eden bazı kurucular, tescile aykırı bu kullanımdan haberdar olmaları, bunun doğru olmadığını ifade etmelerine rağmen, düzeltilmesi hususunda bir adım atmamışlardır.
5 Koro girişimi hakkındaki detaylı değerlendirme için bakınız, Abdullah Ertürk, “ ‘Macahel’ Korosu Üzerine Bir Analiz...”, www.macahelbizimdir.org, Yazılar/Macahel’deki Gelişmeler sayfası.
6 Bunun dışında, folklor ve (raporda ingilizce dersi ile birlikte anılan (!) ) akerdeon dersi verilmesi de aynı kuşku ve endişeleri taşıyan taleplerdir.
7 Bu bağlamda, önceki yönetimin, bazı konulardaki hatalı uygulamalarına rağmen, yukarıda bahsedilen konularda hassas davranmaları noktasında hakkını teslim etmek gerekir. Hatta bu politikaları dolayısıyla ilgili kesimden haksız eleştiriler aldıkları, bu kesimin, sırf bu nedenle, vakfı, diğer hataları dolayısıyla eleştiren muhalefeti destekledikleri bilinmektedir.
8 Öte yandan, komisyon toplantısının yapılış biçimi de eleştirilmelidir. Toplantıya, önceki toplantılarda bulunmuş, ismini, telefon numarasını kaydettirmiş ve Macahel sorunlarıyla, gelişmeleriyle yakından ilgilenen, duyarlı, sorunları dile getiren bir duruş sergileyen bir kısım gençler özellikle çağrılmamıştır. Vakfın resmi sitesinde bu yönde bir duyuru dahi her nedense yer almamıştır. Dolayısıyla bu sınırlı toplantıda öne çıkan başlıklar, kısır, yörenin ve yörelilerin gerçek sorunlarından uzak ve bu yazıda değinilen amaç ve görevlerle bulunan kişilerin yönlendirdiği bir görünüm arz etmiştir.
9 Bu noktada vakıf yetkililerinin, iyi niyetle hareket ettiklerinden şüphe duyulmamaktadır. Ancak aynı şekilde şüphe duyulmayan husus, bu iyi niyetin çeşitli kılıflarla aleni bir şekilde birilerince kötüye kullanıldığı ve eleştirilmesi gereken husus ise, bu kötüye kullanmanın farkında olunmaması, buna izin verilmesidir. Bunda, yöneticiler nezdinde yöreli olması dolayısıyla güven duyulan, ancak dıştan alınan talimatlarla hareket eden, manipüle edilmiş bir kısım yörelilerin kullanılmasının önemli bir etkisi bulunmaktadır. Fakat kim olursa olsun yeri geldiğinde vakfın kurumsal kimliğinin ve bir an önce belirlenmesi gereken yönetim prensiplerinin ortaya konularak hareket edilmesi durumunda bu tür suiistimaller yapılamayacaktır. 
10 Bunun tek izahı, iyi niyetli bir değerlendirme yapılırsa, yine meselenin hassasiyetinin farkında olunmaması olarak görülmektedir.
11 Genel sekreter imzalı raporda, bu talebin,  “büyük bir heyecan yarattığı” şeklindeki ifade kullanıldığına göre, popülaritenin kullanımında yetkililer nezdinde başarılı olunduğu anlaşılmaktadır. Oysa Macahel’in ve Macahellilerin, somut adım atılması durumunda büyük heyecan yaratacak birçok asli meselesi bulunmaktadır. Böylesine hassas bir konu, eğer gerekli adımlar atılmazsa vakıf için “büyük bir endişe yaratmaya” adaydır.
12 Bakınız, Abdullah Ertürk, “ ‘Macahel’ Korosu Üzerine Bir Analiz...”, www.macahelbizimdir.org, Yazılar/Macahel’deki Gelişmeler sayfası
13 Ancak, talimat ve planların vakıf dışında yine ilgili kişi ve kurumlarca oluşturulduğu aşikardır.


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi