» Macahel Bizimdir İnisiyatifi - Macahel'in ve Macahelli'nin Sesi
Anasayfan Yap Favorilerine Ekle E-Posta Tavsiye Et İletişim Player'i Aç Siteyi Kişiselleştir
   
   
   
 

Ana Sayfa

Yazılar

Dilekçeler

Röportajlar

Haberler

Ziyaretçi Defteri

Bağlantılar

Forum

Resim Galerisi

Videolar

Site Üyeleri

İletişim
 
Üyelik Kullanıcı Adı :  Şifre :  Güvenlik :  Hatırla :    
 
 
Forumdaki Son Cevaplar : Macahel Vakfında alicengiz oyunları mı?..(MacahelBizimdir) CHPli Artvin Belediyesi HES Yapıyor..(Mereta) Getirilerini gördükçe HES desteklenecek..(Mereta) HESler Enerji İthalatını Düşürdü..(Mereta) Hidroelektrik Enerji ve Çalışma Sistemi..(Mereta) Macahel’deki Festival Adlı Gösterinin14’..(Mereta) Sözde Çevrecilik..(Mereta) Borçka Köylere Hizmet Götürme Birliği..(MacahelBizimdir) Elektriği Kesilen Köy, Rüzgar Enerjisind..(Mereta) Macahelin Geleceğine Dair Dışarıdan Bir ..(Maralli) Muhalefet Parti Belgelerinde HESler..(Mereta) Yenilenebilir Enerji ve Çevre..(Mereta) MGK Kararlarında HES..(Mereta) HES karşıtlarını fosil yakıt lobisi kışk..(Mereta) Yenilenebilir Enerji Nedir?..(Mereta)
Menü
Tanıtım
Camili (Macahel) Yöresi
Yöre Köyleri
Camili Köyler Birliği
Yöre Tarihi
Yöre Ekonomisi
Yöre Nüfusu
Yöre Yemekleri
Yöre Edebiyatı
Macahel Bizimdir İnisiyatifi
Faaliyetler / Araştırmalar
Yol Sorunu
GEF-II Projesi
Biyosfer Rezervi
Macahel'de Turizm
Macahel Projesi
Organik Tarım
HES Projeleri
Arıcılık
Festival
Yazılar
Köşe Yazıları
Yeni Eklenen 10 Yazı
En Sevilen 10 Yazı
Ziyaretçi/Linkler
Ziyaretçi Defteri
Bağlantılar
Yaşam/Eğlence
Televizyon/Radyo
Oyunlar
MacahelBizimdir.Org
Hava Durumu
Artvin
Ankara
İstanbul
İzmir
MacahelBizimdir.Org
Ulusal Haberler
MacahelBizimdir.Org
İstatistikler
Üyeler
Son üyemiz : macahelli123
Bugün : 0
Dün : 0
Kayıtlı üye : 254
Banlanmışlar : 0
Onay bekleyen : 0
Site sayacı
Bugün Tekil : 503
Bugün Çoğul : 503
Bugün Toplam : 1006
Dün Tekil : 1215
Dün Çoğul : 1215
Dün Toplam : 2430
Genel Tekil : 8317763
Genel Çoğul : 8332682
Genel Toplam : 16650445
MacahelBizimdir.Org
» Y. Doç. Dr. Hayrettin GÜLBİN

Y. Doç. Dr. Hayrettin GülbinY. Doç. Dr. Hayrettin GÜLBİN: “Macahel’in zenginlikleri Macahel Halkının Olmalıdır!” 

Düzenli İlkokulu’ndan Yardımcı Doçentliğe uzanan yol...

MacahelBizimdir.Org(MBO.) : Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Öncelikle bir akademisyen olarak, eğitim sürecinizi, halen meşgul olduğunuz işi de içerecek biçimde kendinizi tanıtır mısınız?

Hayrettin Gülbin (HG.): Aslen Camili Köyündenim, ama Düzenli Köyünde ikamet etmekteyiz. Eğitim durumum ise, Düzenli İlkokulunu bitirdikten sonra, Borçka Ortaokulu, sonra Muş Teknik Lisesi ve arkasından Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde lisans, Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme Bölümünde yüksek lisans, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde doktora programını tamamladıktan sonra, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde yardımcı doçent olarak atandım. Bir süre bu görevi yaptıktan sonra, kendi işimiz olan eğitim kurumumuzu (DEM Dersanesi) kurduk, bunun üzerine istifa ederek üniversiteden ayrıldım.

Zamanın ve imkanlarım ölçüsünde Macahel’deki gelişmeleri takip ediyorum

MBO.: Şimdi hemen, röportajımızın ana konusu olan Macahel’deki gelişmelere geçmek istiyoruz. Macahel’de bildiğiniz gibi, Tema Vakfı’nın birtakım faaliyetleri var,  GEF-II diye bir proje yürütülmeye çalışılıyor... Bunlara karşı ilginiz nedir, bu gelişmeleri ne kadar takip edebiliyorsunuz, bu konuda ne gibi faaliyetleriniz var? Bildiğimiz kadarıyla bir ara bülten şeklinde bir çalışmanız oldu...

HG.: Geçmiş döneme baktığımızda, yörenin sosyal yönüyle, olabildiğince, zamanım elverdiğince, imkanlarım ölçüsünde ilgilenmeye çalışmıştım. Aynı düşüncenin devamı olarak şu anda da imkanlarımız, zamanımız ölçüsünde yöremizin birtakım gelişmeleri ile yakından ilgiliyim.

MBO.: Bülten çıkarma çalışmalarınız oldu... Bir iki sayı çıktı. Devamını düşünüyor musunuz veya devamı niçin gelmedi diye soralım.

HG.: Evet... Bülten çıkarma kararı almıştık. Bu kararı, tamamıyla yöreyle ilgili değişik faaliyetler, yöre içinden ve dışından çeşitli çalışmalar yapıldığı için almıştık. Bu çalışmalar hakkında yöre halkında bir bilgi eksikliği vardı. Bilgilendirme amaçlı bülten çıkarmaya karar verdik. Bu tamamiyle kendi finansmanımız ile gerçekleştirilmeye çalışıldı. İki sayı çıkarttık. Devam edemedik. Sebebi, yoğun bir mesaiye sahip olmamız nedeniyle organize olamadık. Ama ileride tabi ki düşünüyoruz. Çünkü bültene ihtiyaç olduğu sürece yörede, fırsatımız olursa çıkarmaya çalışacağız.

Macahel’e ilgi bir kazanımdır, ama yapılmak istenenler yüzde yüz doğru değil

MBO.:Buradan Macahel’deki gelişmelere karşı ortaya konan birtakım tepkilere, imza kampanyalarına, dilekçelere geçmek istiyoruz. Bu tarafta bu şekilde tepkiler varken, karşı taraf iyi niyetle bazı faaliyetler yaptığını iddia ediyor. Sizce Macahel halkının bütün bu faaliyetlere tepki vermesinin nedeni nedir, bir iki cümleyle özetleyecek olursak? Zira gerek Temanın gerekse GEF-II’nin faaliyetleri ile ilk defa karşılaşan halk, kabulden ziyade hemen tepki verme eğilimi gösterdi. Sizce bunun sebebi nedir?

HG.:  Şimdi yöre dışındaki kişi ve kurumlar yöreyle yakından ilgilenmeye başladı. Bu bir anlamda Macahel için bir kazanımdır. Ama Macahel dışı kişi ve kurumlar Macahelle ilgili yapmak istediklerinde, doğal olarak, söyledikleri gibi yüzde yüz haklılık taşımayabilirler, yüzde yüz haklıdırlar denemez. Buna tepki koyan Macahellilerin haklı oldukları birçok yön olduğu gibi, kendi içlerinde birtakım eksiklikleri de vardır. Bunu bu boyutta düşünmek lazım. Tabi ki bu demokratik ortamın bir sonucudur. Herkes tabi ki doğal refleksini gösterecektir. Macahel için daha iyi ne olacaksa herkes o konuda bir şeyler söyleyecektir. Zaman içerisinde her şey yerini bulacaktır.

MBO.: Peki bütün bu girişimlerde bir anlamda tepeden inmeci bir yaklaşımın sergilenmesi ve yerel inisiyatifin dikkate alınmaması bunun bir nedeni olabilir mi?

HG.: Şimdi Macahel dışı kişi ve kurumlar için bu soru soruluyor ise Macahel dışı kişi ve kuruluşlar, Macahel'e olan ilgilerinin sebeplerini bir kere halen anlatamamışlardır. Tepkinin birinci nedeni bu olabilir diye düşünüyorum. Bir başka şey, Macahel hakkındaki bazı düşünceler noktasında, yerel insanların düşünsel düzeyde henüz o düşünceye hazır olmamaları da bir sebep olabilir. Bir başkası, Macahel'de yerel inisiyatifi geliştirerek bunlarla işbirliği yapmamanın da bir sonucu olabilir.

MBO.: Yani bu kişiler yerel inisiyatifi temsil eden kişilerle işbirliği yapmadılar mı veya yerel inisiyatifi temsil etmeyen kişilerle mi hareket ediyorlar?

HG.: Bence burada niyet ve bilgi eksikliği temel neden...

Tema Vakfı bağımsız değil, vakıf kurucularından etkileniyor...

MBO.: Önceki sorularımızla da bağlantılı olarak Macahel’deki gelişmelerin birtakım baş aktörlerine gelmek istiyoruz. Macaheldeki gelişmelerde öne çıkan kişi ve kurumlar var. Bunların başında da bildiğiniz gibi Tema Vakfı geliyor. Sizce bu Vakfın Macahel’deki amacı nedir? Zira bildiğimiz kadarıyla söz konusu Vakıf, ulusal bazda “Türkiye çöl olmasın” sloganıyla doğa üzerine faaliyet gösterdiğini belirten bir kuruluş. Böyle bir kuruluşun doğa konusunda bir problemi olmayan, yöre halkınca yeterince korunan ve bu gerçek herkesçe teslim edilen bir yerde ne gibi bir amacı olabilir? Tema’nın asıl faaliyet alanı ile Macahel’deki faaliyetleri birbirine uyuyor mu?

HG.: Şimdi Temanın sadece böyle bir amaç taşıyıp taşımadığını, Macahel'i geliştirme, kalkındırma ve doğanın korunması konusunda yardımcı olma gibi amaçlarının olup olmadığını, öz olarak kendi yönetim kurulu kararlarında görebiliriz. Artı, Vakfın ana sözleşmesinde, vakıf senedinde amacını görebiliriz.   Ordan bakılarak hukuken bir fikir edinilebilir. Ama bir başka gerçek de Tema Vakfı'nın kendisi bağımsız bir kuruluş değildir. Çünkü vakıf kurucularından çok yakın etkilenir. Kararlar kurucuların istekleri doğrultusunda oluşabilir. Faaliyetler o yönde gelişebilir. Bu tabi ki düşündürücüdür.

Kirlenen dünyada Macahel’e ilgi daha da artacak, birtakım sermaye hareketleri olacaktır

MBO.: Şöyle görüşler de ileri sürülüyor; Tema’nın ülke çapındaki amacı Sarıyer ormanlarındaki tavrı, daha doğrusu tavırsızlığı nedeniyle sorgulanabilir, fakat Macahel’deki asıl amacının da doğa olmadığı, zira Macahel’in doğasının korunmasına yönelik çok büyük çaplı bir sorunun bulunmadığı, dolayısıyla Macahel’in zenginliklerine yönelik bir rantsal amacın olduğu ileri sürülüyor. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?

HG.: Tema’nın birinci derecede böyle bir amacı olduğunu söyleyecek durumda değilim. Fakat küreselleşen dünyadaki sermaye hareketlerine bakarak bir sonuç çıkarmaya çalışırsam, tabi bir gerçek vardır. Dünyada sanayi ve teknolojinin gelişmesiyle çevre kirliliğinin had safhaya ulaşması, buna karşılık biyolojik çeşitlilik yönünden bozulmamış, ender bir yöreye tabi dünya doğal olarak ilgi göstermeye başladı. Tabi doğanın kirlenmesi sanayileşmenin getirdiği kaçınılmaz bir sonuç. Doğanın kirlenmesinin gelecek yıllarda daha da artacağını dikkate alırsak, turizm açısından yöremiz tahminen 30-40 yıl sonra ulaşım sorunu çözülmüş, dört mevsim turizm faaliyeti yapılabilecek bir seviyeye ulaşacaktır. Bu doğayı gezmek isteyen insanlar olacaktır. Bunun için büyük bedeller ödenecektir. Tabi böyle bir talebi karşılamak için yörede birtakım sermaye hareketleri olabilir. Olabilirin ötesinde, bu kaçınılmaz bir sonuçtur.

Tema’nın binasında alternatif yollar aranmalıydı...

MBO.: Tema Vakfı yöreyi kalkındırmaya yönelik, halk bazında birtakım faaliyetleri amaçladığını belirtirken orada betonarme bir bina yaptı. Yörenin askeri yasak bölge olmasını da dikkate alarak bina yapımını doğru buluyor musunuz?

HG.: Şimdi, yörede turizm faaliyetlerinin artması sonucu bu bina bir ihtiyaç şeklinde ortaya çıkmıştır, bu bir olgu. Acaba bu ihtiyacı o şekilde mi karşılamak gerekirdi veya daha farklı yollar aranabilir miydi, alternatifler geliştirilebilir miydi bu tabi ki tartışılabilir bir konu. Bence alternatif yollar aransaydı daha uygun olurdu.

Macahel’de etnik bir risk söz konusu olamaz!

MBO.: Bir de Macahel korosu diye bir koro oluşturuldu Tema Vakfı tarafından. İşte yörede bu konuda yeteneği olan yaşlı insanlarımız çeşitli ücretler verilerek, sözleşmelere imza attırılarak bir araya getirildi, Tiflis’e götürüldü vs. Bu noktada acaba etnik girişimler mi söz konusu şeklinde iddialar ileri sürüldü. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Hem bu koro faaliyetini hem de genel olarak bu konuyu değerlendirir misiniz Macahel’in geleceği açısından? Böyle bir tehlike var mı?

HG.: Benim geriye doğru hatırladığım, kendi yaşamımda 30 sene. Ama bildiğim 200 sene. Macahel’in böyle bir etnik sorunu olmamıştır. Bir şekilde bir yerlerde bir şeyler söyleniyor ise amaç farklı olabilir. Bundan sonrası için de böyle bir risk söz konusu değildir, ben oradaki insanları yakından tanıyorum, hepimiz birbirimizi biliyoruz. Dolayısıyla böyle bir şeyin olması mümkün değildir.

Tema’ya karşı verilen dilekçeler, hatalara karşı verilmiş demokratik bir tepkidir

MBO.: Yine Tema Vakfı'yla devam etmek istiyoruz. Daha önce Vakfın yöreden gitmesi için dilekçeler yazıldığını söylemiştik. Vakfın bu dilekçelere rağmen, bu istememeye rağmen yörede faaliyetine devam etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

HG.: Dilekçe olayını bir etki - tepki gibi düşünüyorum. Ama tepki doğal bir tepkidir, demokratik bir tepkidir. Olmalı da... Çünkü Tema Vakfı'nın oraya giriş şeklinde bir hatası oldu, hatasına karşılık öyle bir tepki oluştu. Gayet doğal bir davranıştır.

Hakaretler konusunda yargı kararı esastır

MBO.: Dilekçeler üzerine verilen bir cevapta hakaret edilmesi söz konusu oldu. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?

HG.: Bir kere hakaretin bir değerlendirmesi olamaz. Bildiğim kadarıyla yargıya başvurulmuştur. O konuda ben sadece yanlış bulduğumu söylüyorum ve gerisini yargının kararına bırakıyorum.

Kirliliği önleyici bir turizm sistemi geliştirilmeli! Sorumluluk yöre halkında...

MBO.: Tema Vakfı'nın turizm faaliyetlerinde, eko-turizm, çevreye duyarlı turizm yapıldığının iddia edilmesine rağmen çevrenin kirletildiği, sitemizdeki birtakım fotoğraflarla belgelendi. Hem bu somut kirlilikler hem de Macahel’in geleceği açısından, yani bundan sonraki turizm faaliyetleri bakımından bir tehlike söz konusu değil mi?

HG.: Ben bu konuda bugün için, yakın gelecek için ve uzak gelecek için olmak üzere üç kategoride değerlendirme yapmak istiyorum. Bugün için yöredeki kirlilik düzeyini yöreyi tehdit edici düzeyde görmüyorum. Yakın gelecek için baktığımızda, bugünden itibaren kirliliği önleyici bir turizm sisteminin geliştirilmesi doğru olur diye düşünüyorum. Uzun vadede bakıldığı zaman, zaten orası dört mevsim turizm potansiyeline ulaştığında oradaki insanların bundan ekonomik yararı olacağından, kirliliğe karşı gösterilecek çabalar yöre halkının sorumluluğu altında olacaktır.

Macahel bir dünya mirası, ama mirasyedi gibi davranılmamalı.

MBO.: Peki sizin bu konuda bir öneriniz var mı? Yörenin kirlenmemesi için ne tür tedbirler alınabilir? Turizme tamamen mi kapatılmalı –zaten askeri yasak bölge nedeniyle bugün bile turizmin yapılıp yapılamayacağı tartışmalı- veya farklı bir öneriniz var mı?

HG.: Şimdi bir kere orasını dünya mirası gibi düşünüyorum ben.

MBO.: Siz de küreselleşme taraftarı mısınız?

HG.: Hayır dünya mirası... Bu mirasa karşı mirasyedi gibi davranılmamalıdır. Bu konuda koruma sorumluluğu ve tedbir alma sorumluluğu birinci derecede yöre halkının olmalıdır.

Ekonomik girdiye ihtiyaç var, fakat halkın aleyhine projelerin yürütülmesi doğru değil!

MBO.: Yöre halkı bunu ne şekilde yapabilir? Bu konuda bir yetkisi yok ki? Yöre halkı zaten daha önce kirletenlere karşı dilekçelerini vermiş durumda...

HG.: Zannedersem sorularınızla Tema'nın yöredeki bu faaliyetlerine ihtiyaç olup olmadığına gelmek istiyorsunuz. Şimdi buna ihtiyaç var mı yok mu? Buna tabi ki, eğer o bölgede yaşıyor isek, birtakım ekonomik girdilere mutlaka  ihtiyaç olacaktır. Bu girdi turizmle sağlanacaksa ordan sağlanacaktır. Ama bu faaliyetler uzak gelecekte halkın beklentisini ne kadar karşılayacaktır? Olay orada düğümlenmektedir diye düşünüyorum. Eğer halkın aleyhine olabilecek gelişmelerin temeli şimdiden atılıyor ise, tabiki o zaman böyle projelerin yürütülmesi doğru değildir.

Tema sosyal amaçlı bir vakıf, ancak sermayenin niteliği beni düşündürüyor!

MBO.: Son olarak Tema konusunu geleceğe yönelik bir öngörünüzü sormakla bitirmek istiyoruz. Sizce Vakfın yöreye ilişkin gelecekteki amaçları, faaliyet süresi nedir?

HG.: Tema sosyal amaçlı, kamu yararına çalışan bir vakıftır. Ama tabi ki iyi bir şeyler yaparsınız, faydalı bir şey yaparsınız, ama sonuçta kimin için yapıldığı doğal olarak sorulduğunda, soru işaretleri ortaya çıkıyor. Sermayenin niteliği itibariyle, özelliği itibariyle düşündürüyor beni...

GEF-II Projesinde şeffaflık yok, gizlenme var, dolayısıyla spekülasyona müsait...

MBO.: İkinci bir temel konu olarak GEF-II Projesine gelmek istiyoruz. Öncelikle proje elinizde var mı veya projeyi okudunuz mu ya da içeriği hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz?

HG.: İçeriği hakkında, kamuya açıklanmış bir bilgi yok. Ama dergilerde, yazılarda, internet sitelerinde çıktığı kadarıyla okumaya çalışıyorum. Yoksa detaylı olarak projeyi görmedim.

MBO.: Peki bunun halka açık, herkesin ulaşabileceği bir proje olması gerekmiyor mu? Eğer yöremiz bir pilot bölge ise ve bu pilot bölgenin insanı isek... Acaba bu konuda bir gizlenme durumu mu var?

HG.: Eğer şeffaflık yoksa gizlenme vardır. Şu anda da gizlenme gibi bir durum var. Çünkü madem böyle bir proje var, bunun detaylı, hangi zamanda neyin, niçin, ne şekilde yapılacağı açıklanmalıdır. Bu şekilde bir belirsizlik söz konusu. Maliyet ne olacak, ne şekilde yöreye katkıda bulunacak, yöreye bu nasıl yansıyacak, insanların yararı ne olacak, bu konuda detaylı bir açıklama olmadığı için şeffaf olmadığı ortaya çıkıyor. Şeffaf olunmayan yerde de artık spekülasyonlar çok da yapılabiliyor.

Projedeki gizlenmenin farklı amaçları olabilir...

MBO.: Sizce niçin bu gizlenme yapılıyor, verilecek tepkilerden mi çekiniliyor, yoksa gerçekten yörenin zararına olabilecek kötü emeller mi var?

HG.: Kötü emel olabilir. Başka şeyler de olabilir.

MBO.: Mesela?

HG.: Başka şeyler... Veya doğru şeyler olabilir, ancak bunun açıklanması henüz uygun olmadığı, yöre halkı henüz bunu kabullenebilecek düzeye gelmediği için bu şekilde davranılıyor olabilir. Bilemiyorum.

Projede yöre halkının fayda ve zararı belirsiz

MBO.: Edindiğiniz bilgiler çerçevesinde, sizce GEF-II Projesinin yöredeki amacı nedir, kısaca özetleyecek olursanız?

HG.: Amaç aslında çok açıktır. Ordaki doğanın dünyaya kazandırılması olayıdır. Ama bu kazandırma ne şekilde olacaktır? Burayı miras olarak görme, geleceğe devretme, turizm vb. yönler var. Bu ne şekilde yapılacak, yöredeki insanlar bundan ne kadar faydalanacak, ne kadar mutazarrır olacaktır bu tabi ki belirsiz bir durum olduğu için bilemiyoruz.

Macahel’in zaten bir koruma düzeni var...

MBO.: Projenin biyolojik çeşitliliği korumayı amaçladığını varsaysak bile, Macahel’in onca sosyal sorunu, ulaşım, eğitim, sağlık vs. söz konusu iken bu yöne eğilmeye ihtiyaç var mı? Ya da Macahel’in koruma sorunu var mıdır sizce?

HG.: Macahel’in koruma sorunu yoktur. Macahel’in zaten bir koruma düzeni, herkesçe bilinen bir düzeni vardır. Her ne kadar Orman Kanununa göre ormanlar devletin olsa da hepsi özel mülkiyet şeklinde koruma altındadır.

Macahel insanının tüketiminin ormanlara bir zararı yok

MBO.: Peki siz bu koruma şeklini başarılı buluyor musunuz?

HG.: Zaten başarılı... Yıllarca ormanlar bu şekilde korunmuş. Macahelde doğanın bozulmasında, ekolojik dengenin bozulmasında Macahel halkının olumsuz bir etkisi yoktur. Sadece Devlet Orman İşletmesinin ormanı işletmesinden doğan bir zarar vardır. Macahel insanının, kendi tüketimi şeklinde olsun veya başka bir amaçla olsun ormana hiçbir şekilde bir zararı söz konusu olmamıştır. Bundan sonra da böyle bir zarar vereceğine inanmıyorum.

Projenin yöre halkına olumlu - olumsuz etkilerinin etütleri yapılmalıdır

MBO.: Bu konuda bir sorun yoksa, doğa koruma üstüne bu çapta bir projenin gereği var mıdır? Madem yörenin doğasına yönelik çok büyük çapta bir tehlike söz konusu değil, bu kadar büyük bir bütçeye sahip bir proje kapsamına sokulması doğru mu, başka bir yöre pilot bölge seçilemez miydi, gerçekten bu konuda önemli sorunları olan yerler... Örneğin Karadeniz bölgesini temsilen uzungöl gibi büyük bir turizm ve buna bağlı olarak kirlilik tehdidi altında olan yerlerin seçilmesi gerekmez miydi?

HG.: Macahelin ender bulunun yönleri var...

MBO.: Salt ender bulunan yönlerin olması bu konuda bir ölçü mü?

HG.: Başka da bir amaç aramıyorum ben. Dünya bankası bu konu üzerinde durmuşsa, bankanın sosyal amaçlı harcamaları da vardır. Bunu da bu düzeyde düşünebiliriz. Fakat buranın dünyaya sunulmasının yanında, yöre halkı bundan ne kadar olumlu veya olumsuz etkilenir, bunların etütlerinin yapılması gerekir.

Bilimsel bir şekilde ortaya konmadıkça sınırlamalar gereksiz, hukuki değil!

MBO.: Bu bağlamda uygulamalarına bakmak gerekiyor projenin. Bu çerçevede birtakım olaylar –sitemizdeki yazılarda da dile getirildi- işte yol yapımına doğal yaşama etkisi nedeniyle engel olunduğu veya alabalık çiftliği açmak isteyen halka engel çıkarıldığı şeklinde söylemler var. Bu tip sınırlamaları doğru buluyor musunuz?

HG.: Bu tip sınırlamalara etki itibariyle bakmak lazım. Mesela balık çiftliklerinin oradaki doğal dengeyi bozucu etkisi var mıdır? Bu bilimsel bir şekilde ortaya konmuş mu? Bu yönüyle bakmak lazım. Bilimsel olarak herhangi bir zarar ortaya konmamışsa bu tür engellemelerin gereksiz olduğunu düşünüyorum.

MBO.: Peki bu engellemeler neye göre yapılıyor, hangi yetkiye dayanılıyor?

HG.: Herkes yetkiyi kendinde üretiyor. Zaten hukuk sisteminin olmadığı bir ortamda herkes bir şekilde yetki üretiyor. Bu hukuki değil...

Mevcut koruma alanlarının genişletilmesi doğru değil

MBO.: Bazı sitelerde yer alan ve sitemiz forum sayfasına da aktarılan bir haberde, Macahel’in 2006’ya kadar milli park ilan edileceği belirtiliyor. Siz gerçi çıkardığınız bültende yer alan ve sitemizde de yayınlanan yazınızda bu konuyu değerlendiriyorsunuz. Siz GEF-II yetkililerinin bu yöndeki açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

HG.: Macahel’de bir iki yerde tabiatı koruma alanı ilan edilmiştir. Bunun genişletilmesi doğru değildir. Çünkü Macahelli doğaya bir zarar vermiyor.

En iyi koruma özel orman şeklinde korumadır!

MBO.: GEF-II çerçevesinde kadastro konusu üzerinde de duruluyor. Tabi kadastro geçtiğinde önce orman kadastrosu söz konusu olacak ve bir iki ağacın toplu olarak bulunduğu her yer orman sayılacak. Mevcut statü sona erecek. Ülkemizin yarıya yakınının kadastrosuz olduğu düşünüldüğünde ısrarla kadastro geçirilmesinin amacı nedir, acaba Macahel dışı kişi ve kuruluşların daha serbest hareket etmelerini sağlama amacı mı var?

HG.: Her şey olabilir. Hiçbir olasılığı göz ardı etmemek lazım. Ama çok da kötümser olmamak lazım. Şüphe etmek lazım ama kötümser de olmamak lazım. Aleyhe olabilecek bir durum varsa bunun öngörülüp başından karşı çıkılması gerekir. Yöre insanı lehine olacaksa bunun desteklenmesi, işbirliği içinde olunması gerekir. Orman konusunda, Orman Hukuku farklı bir alan, benim alanımın dışındadır. Bu nedenle fazla bir şey söyleyemeyeceğim ama benim kişisel kanaatim, mevcut Orman Kanununa göre acaba Macahellinin göz bebeği gibi koruduğu orman kendisinin midir? Veya değilse bunun kendisine verilmesi konusunda girişimler yapılırsa faydalı olur. Çünkü en iyi koruma özel orman şeklinde korumadır.

MBO.: Yani ormanların halkın mülkiyetinde olduğu taktirde daha iyi korunacağını mı söylüyorsunuz?

HG.: Zaten şimdiye kadar öyle korunmuştur.

Macahel’de yürütülen projelerin hiçbirinde halk yoktur! Amaç
rantın bölüşülmek istenmemesi olabilir

MBO.: Sizce GEF-II Projesi halka ne kadar aktarılabilmiştir, halk ne kadar bunun içindedir? Aslında bu Tema’nın projeleri için de geçerli...

HG.: Şimdi Macahel dışı kişi ve kurumların Macahelde yürüttüğü projelerin hiçbirinde halk yoktur. Bugün münferit bazı insanlarla işbirliği içinde bazı projeler yürütülmektedir. Ama bu, halk işin içinde anlamında değildir.

MBO.: Acaba halk küçümsendiği, projeleri anlayamayacağı düşüncesiyle mi yoksa halkın aleyhine olabilecek amaçlar, şahsi çıkarlar güdüldüğü için mi halk işin içine alınmıyor?

HG.: Sonuçta bu bir rant işidir, geleceğe yönelik bir rant işidir.  Bu rantın şimdiden bölüşülmesi istenmiyor olabilir.

Macahel Vakfı’nın Macahellileri kapsayıp kapsamadığı ayrı bir konu, Vakfın eksikleri var...

MBO.: Röportajımızın son konusu sizin de mütevelli heyeti üyesi olduğunuz Macahel Vakfı... Sizce bütün bu gelişmelerde Macahel ismini taşıyan, Macahellilerce kurulmuş bir vakıf olarak Macahel Vakfı'nın aldığı tavrı doğru buluyor musunuz, bu konudaki eksiklikleri, doğruları, yanlışları nelerdir?

HG.: Macahel Vakfı bir anlamda Macahellilerin vakfıdır. Ama bu Vakıf Macahellileri ne kadar kapsar veya kapsamaz bu ayrı bir konudur. Vakfın bir kuruluş amacı vardır, bu amacı doğrultusunda faaliyetlerini yürütmesi gerekir. Ama her zaman bu amaç doğrultusunda faaliyet yürüttüğü söylenebilir mi? Bazen daha fazlası, bazen eksik yapılmış, böyle gidiyor...

MBO.: Şunu diyebilir miyiz, Macahel Vakfı İstanbullu Macahellileri bir araya getiren, bu amaçla çalışan vakıftır diyebilir miyiz?

HG.: Macahel Vakfı  birinci derecede İstanbuldaki Macahellilere yönelik bir vakıftır. Ama bu Macahel’den de uzak, onunla ilgisiz anlamına da gelmiyor. Vakıf da doğal olarak yöreyle ilgilenir.

Vakfın Tema’yla ilişkisinin değişik nedenleri var...

MBO.: Vakfın Tema’yla olan ilişkisi kapsamında, Macahel’de Tema’ya olan tepkiye rağmen Vakfın Tema’yla yakın durduğu söylendi, Macahel'deki bu sese kulak vermediği belirtildi. Sizce Vakıf bu tepkiye nasıl yaklaştı, ne kadar ilgilendi?

HG.: Bunu birkaç şekilde kategorize ederek ifade edebilirim. Çünkü kesin tavrı ben de bilmiyorum, zira vakıf yönetiminde değilim. Orda neler konuşuluyor, ne tür kararlar, ne şekilde, ne amaçla alınıyor, karar sürecinde olmadığım için kesin bir şey söyleyemeyeceğim ama, olasılık olarak konuya yaklaşırsam; Vakfın, daha doğrusu tüzel kişi olarak Vakfı harekete geçiren şu anki yöneticilerin, geçmişte Tema Vakfı ile ilişki içinde oldukları gözlenmiştir. Bu konuda da eleştirilmişlerdir. Bu ilişki çok da eleştiri almıştır. Bunun sebebi, bu kişilerin, Tema’nın Macahel’de yapmak istediklerinin doğru olduğuna inanmaları olabilir. Gelecekte bir rant paylaşımı ile ilgili bir konu da olabilir. Üçüncüsü, aslında Tema'nın, Macahel Vakfı'nın attığı adımlar Macahel halkı için olumlu olacaktı, ama bunu zamanında anlatamadıkları için tepki toplamışlardır. Anlatamama sebepleri olarak birçok şey gösterilebilir ama en belirgini mesela, vakıf yönetimindeki insanlar gönül rızasıyla orada para ve zaman harcamaktadırlar, tabi onun dışında herkesin kendine özel çalışmaları var, özel iş hayatları vardır. Bunlardan arta kalan zamanlarda faaliyet göstermektedirler. Belki halkı bilgilendirme şeklinde ayrıntılı bir çalışmaya girselerdi mesaileri yetmeyecekti. Bu da olabilir. Tabiki birçok şey olabilir.

Macahel Vakfı'nın, kendi ihtiyacı dışında yöredeki projeler için Macahel’de şube açması sakıncalı...

MBO.: Bir de GEF-II çerçevesinde bir şube açma konusu gündeme geldi. Aslında proje yöneticileri Vakfın tamamen yöreye taşınmasını ve böylece bir kurumsal yapı tesis etmek istiyorlardı. Daha sonra olay şube açmaya dönüştü. Buna ilişkin toplantı yapıldı vakıfta. Sizin bu konuda farklı düşündüğünüzü de bildiğimiz için şube açmaya ilişkin görüşünüzü sormak istiyoruz. Ayrıca mütevelli heyeti üyeleri sizce bu konuda yeterince bilgilendirildi mi veya bir oldu bitti mi gerçekleştirilmek istendi?

HG.: Vakfın Macahelde şube açması Vakfın yararına olacaksa, Vakfı güçlendirecekse tabi ki şube açılmalıdır. İhtiyaçtan ileri gelirse bir sorun yok. Ama bu ihtiyaçtan değil de yörede yürütülen projelerin karşısına, Macahel dışı kişi ve kuruluşlara bir muhatap kurum olması şeklinde düşünüldüyse burada bazı yönlerden sakıncalar vardır. Birinci sakıncası, Vakıf, şube tabi ki kamuya açılamamaktadır. Atama sistemiyle görevliler gelecektir. Bu çok sakıncalıdır. Çünkü yöredeki insanların demokratik katılımı bu şekilde sağlanamayacaktır. Artı, atanan kişilerin doğruları veya yanlışları olacaktır. Bu tamamiyle Vakfa maledilecektir.  Bunun siyasal maliyetini Vakıf karşılamak zorunda kalacaktır. Bu yönüyle doğru bulmuyorum.

Şube açma konusunda Mütevelli bilgilendirilseydi iyi olurdu

MBO.: Peki konunun yönetimce genel kurula getiriliş tarzı, mesela önceden hiçbir bilgilendirme yapılmadan bir iki saat içerisinde, bu kadar önemli bir konuyu gündeme getirmesi, şubenin açılma amacı olan GEF-II’nin hiç tartışılmaması doğru mu veya bu konuda önceden bir bilgilendirme yapılması gerekmez miydi?

HG.: O onların taktiridir. Tabi ki bilgilendirilseydi iyi olurdu. Ama kendileri şubenin açılmasını doğru buldukları için bu şekilde yaptılar.

Yanlış hesap bağdattan döner...

MBO.: Netice itibariyle şube açma konusundan vazgeçildi galiba?

HG.: Bilmiyorum, ama yanlış hesap bağdattan döner. Eğer şube açılmasıyla o ihtiyaç karşılanamayacaksa şube açılamaz.

MBO.: Karar alındı mı, yani şube açılmasına ilişkin yeterli çoğunluğu sağlamış geçerli bir karar var mı?

HG.: Bunu tam bilemiyorum. Bana göre çoğunluk yoktu gibi düşünüyorum. Ama Divan’ın raporlarına bakmak lazım.

Şube konusunun hukuki boyutu eksik araştırılmış

MBO.: Bir de bilgilendirme mahiyetinde söylemek isteriz. Şube açmak için ilgili mevzuata göre vakfın belirli bir sermaye yeterliliğine sahip olması lazım. Acaba bu konu hiç araştırıldı mı?

HG.: Zannedersem hukuk bazında arkadaşların o konudaki araştırmaları eksik kalmıştır...

Farklı görüşlerin ortak noktalarını bulabilmek için yapılan toplantı....

MBO.: Son olarak sizin farklı kesimleri, bir anlamda muhalif kesimleri davet ederek yaptığınız toplantıya değinmek istiyoruz. Öncelikle bu toplatıyı yapma amacınız neydi, katılacak kişileri neye göre belirlediniz?

HG.: Toplantı yapış amacımız, mesaimin yoğun olması nedeniyle Macahel'e ilişkin sosyal çalışmalara katılamamaktaydım. Ama çok da uzak kalmıyordum. İşin içinde de olamıyordum. Uzaktan gözlediğim kadarıyla Macahel'de, yürütülen projeler konusunda çok farklı fikirler ortaya çıkmış, bu fikirlerle muhalefet grupları oluşmuş ve yöredeki oluşması gereken aktif bir inisiyatifin oluşması konusunda bir sıkıntı olduğunu hissettim. Bu bağlamda değişik fikirleri temsil edebileceğini düşündüğüm insanları bu toplantıya davet ettim. İşte niçin biz ayrıyız, hiç mi ortak yanımız yok, eğer ortak yanımız çok ise, bu ortak noktalarda toplanamaz mıyız, ortak bir çalışma yapamaz mıyız konusunda bir araştırma, yoklama yapmak istedim. Bu düşünceyle toplantı düzenlendi. Sağolsunlar katıldılar arkadaşlar... Orda, Macahelde nelerin yapılması gerektiği konusunda görüş birliği ortaya çıktı ve bu görüş birliğinin desteklenmesi için, nedir bu görüş birlikleri; Macahel dışı kişi ve kuruluşların karşısında örgütlenmiş bir Macahel olmalı, ikincisi bu örgütlü yapının Macahel'in lehine olabilecek hususlarda herkesle işbirliği yapması, aleyhine olabilecek şeylerde tepki koyması, buna karşı çıkması, uygulanma fırsatı vermemesi şeklinde, Macahel için doğru neyse onun uygulanması.. Amaç bu... Bu amaç doğrultusunda kurumsal örgütlenmeye gidilmesi kararı çıktı. Bu amaçla bir komisyon da oluştu. Bu komisyon, şu anda da gündemde...

Macahel için ortak bir tüzel kişilik: Kooperetifler birliği veya köy birliği...

MBO.: Peki komisyon, bundan sonra ne gibi faaliyetlerde bulunacak? Zannedersek hedef tüzel kişilik oluşturma olduğu için bu konuda bazı çalışmalarınız var..

HG.: Bu konuda elimizde kooperatifler düzeyinde bir birlik oluşturma  ve henüz tam bilgi sahibi olmadığım köy birlikleri statüleri var. Köy birlikleri konusunda bildiğim kadarıyla ita amirlerinin mülki amirler olması, zaman içinde bazı sorunlar çıkarabileceği için uygun görmüyorum. Ama bu konuda kesin bir kanaat belirtmiyorum, çünkü çok da bilgi sahibi değilim, bu konudaki araştırmamız devam ediyor...

MBO.: Araştırmalar sonucunda ortaya çıkacak duruma göre komisyon bir öneride bulunacak mı?

HG.: Tabi bu komisyon şu anda yetkili durumda. Kendi meşruiyeti içerisinde komisyonun görevi başında olduğunu düşünüyorum.

Macahel’in zenginliklerinin yörede tüketilmesi için yöreli müteşebbisler hazırlık yapmalı..

MBO.: Röportajımızın sonunda, başka eklemek istediğiniz hususları, Macahelin geleceği açısından dilek ve temennilerinizi, önerilerinizi alabilir miyiz?

HG.: Şunu söyleyeyim. Macahel Bülteninin ikinci sayısındaki yazımda da belirttiğim gibi, Dünya Macahel ile ilgileniyor ise, dünyanın amaçları farklı, orada konuyla ilgilenen kişilerin amaçları farklı olabilir. Amaç farklılaşması orasının uzak gelecekte kazanç kapısı olmasından kaynaklanıyor. Tabi ki burayla ilgilenen kişiler, büyük sermaye sahipleri yörede birtakım yatırımlar yapacaklardır. Yöreden elde ettikleri kazançlarını başka yerde tüketeceklerdir. Dolayısıyla Macahel bundan zengin olmayacaktır. Benim önerim şudur: Uzak gelecekte kesin gibi görünen bir sonuç var. Bu konuda yöreli müteşebbislerimizce gerekli hazırlıkların yapılıp, üretimin orda yapılıp, rantın orda tüketilmesi gerekir. Zenginliğin gerçek anlamda halkın olması, bu bölgedeki insanların olması...

MBO.: Sorularımızı cevaplandırdığınız için teşekkür ederiz.

HG.: Ben de teşekkür ederim.  


 Yazan : MacahelBizimdir | Okunma : 6011 | Yorum ( 0 ) | Oy:  | Bu içeriğe oy verin
Macahel Bizimdir İnisiyatifi
Köşe Yazıları
Selim & Meral DURSUN
Macahel'de Gürcü İşçiler Olgusu: Nedenleri ve Etkileri Üzerine
Macahel son yirmi yıldır büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden ge&c »Devamı
Okunma (1019)
Ekleme Tarihi (30.01.2022 09:12)

Zülküf YEŞİLYURT
Tünelna(ğ)me
Dayanmış kapıya zorlu kış Kasım, aralık hatta karakış Yağmur, fırtına, soğuk hava Ezelden, TÜN »Devamı
Okunma (1197)
Ekleme Tarihi (04.12.2021 02:18)

Zülküf YEŞİLYURT
Kovidname
Bulunmaz, Macahel’de Korona Binlerce şükür, Kadir Allah’a Sözümüz, c& »Devamı
Okunma (1556)
Ekleme Tarihi (14.11.2020 13:35)

Sen de Yaz Gönder
Diğer Köşe Yazıları
MacahelBizimdir.Org
Amacımız

» Macahel ile ilgili her türlü gelişmeyi takip etmek, gündeme taşımak ve değerlendirmek,
»
Yörenin her türlü sorununa bilinçli bir şekilde çözüm aramak,
» En önemlisi Macahel'e ilişkin yapılacak her türlü faaliyette, bizzat Macahel Halkının görüşlerinin etkin bir şekilde temsil edilmesine aracı olmak.

MacahelBizimdir.Org
Yerel reklam
Gitmek istediğiniz reklamın logosuna tıklayın!!!...
MERETA MÜZİK
Macahelli Müzisyen Murat ÇAKIR... Albümü, klipleri ve iletişim için resmi tıklayınız.

ÇORUH ELEKTRON
Vodafone Silver Bayii & Turkcell-Avea Satış Noktası Next-Nextstar Taplin Uydu Cihazları. Sinan ARSLAN & İlknur KAYA ARSLAN Merkez: Maradit Cad. No:28 Şube: PTT Cad. No:28 Borçka-ARTVİN coruhelektronik@hotmail.com

DURSUN BİLGİ İŞLEM
Dursun Bilgi İşlem Merkezi: Exper, Byron ve OEM bilgisayar, Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri, Networking, Yazılım, Bilgisayar donanımı, Web Tasarım ve Bilgisayar sarf malzemeleri Osman Yılmaz Cad. Belediye İş Merkezi No: 1/5 Hendek- SAKARYA

MacahelBizimdir.Org
Bu sayfa: 1,86 saniyede yorumlandı.
Sitemiz en iyi 1024x768 çözünürlükte Internet Explorer ile görüntülenir.
2002-2016 © Copyright Macahel Bizimdir İnisiyatifi
Website motorumuz © 2006-2007 ByCafer & Aspsitem tarafindan üretilip gelistirilmistir.
Macahel Bizimdir E-Posta Grubu (Sadece Macahelliler)
E-posta:
Genel